BÖLÜM 1 - ANI

343 43 19
                                    

Kül Karası Bölüm - 1  "ANI"

"Anıların zihinde aldığı dumansı şekillerin her birisi kalbin beyne oynadığı esrarlı bir oyundan ibarettir."

Sevgili Adrienne

Neredesin? Nasılsın? Ya da sormam gereken en önemli soru, yaşıyor musun? Bunlar hakkında hiçbir fikrim yok ama seni her yeni günümün başlangıcına koyuyorum. Her gece rüyama girip, bana olanları anlatmaya çalışıyorsun sanki ama seni duymuyorum. En çok seni duymayı isterken.

 Bazen boğuluyorsun ve bana tutunmak istiyorsun. Ellerini uzatıyorsun ama hiçliğe tutunuyorsun. Gözlerimin içine bakarak dibi boyluyorsun sonra. Ellerin ise hep beni istiyor. Bazen de boşluğa bırakıyorsun kendini. Bedenin kuş olup uçuyor ve zarif bir şekilde süzülüyorsun. Zarafet kelimesi seninle bütünleşiyor o an. Saçlarının tutamları omuzlarında dans ederken kollarını iki yanına açıyorsun. Yüzünde cenneti andıran gülümseme. Yaşamak sana ne de yakışıyor. Yüzün bana yeşeren bir fidanı hatırlatıyor. Öylesine hırslı, öylesine umutlu. Ama öylesine de muhtaç. Aynı senin gibi.

Ama Adrienne, bugün rüyamda bambaşkaydın. Bugün bana sadece sesini duyurdun. Sesindeki gülümseme tınısı ağzından çıkan her kelimeyi kaplarken şu cümleyi duydum: 'Lenora, canım arkadaşım, inanabiliyor musun? Yakında kavuşacağız', Sessiz rüyalarımın tek sesi bu cümlen oldu. Ve daha sonra uyandım. Uyandığımda nefes nefeseydim. Sanki uzun bir mesafeyi tek solukta koşmuş kadar yorgun hissediyordum kendimi. Saç diplerim de acıyordu. 

Rüya, ölümle yaşam arasında geçen ve insanı ötelerin ötesine götüren bir gerçekliktir. Senin gerçekliğin ise benim inancımın bittiği yerde biter. Ben her gün senin varlığına inanmak için sebepler üretiyordum. Ama artık tutunabileceğim bir sebebim kalmadı ve ben gerçekten çok yoruldum. Diğerleri gibi olmaktan korkuyordum, ama kaçınılmaz son artık geldi, kalbimi ve düşüncelerimin her birisini onlarınkine benzetiyorum. Bilim adamlarının su kristalleri ve pirinçler üzerinde, kötü sözler telkin ederek yaptıkları deneylerde, kötü sözlerden o varlıkların azamî derecede etkilendiklerini söylüyorlar. İnsan nasıl etkilenmesin? Senin varlığına inanmayan insanların söyledikleri her bir cümle beni senden ilmek ilmek koparıyor.

 Hayat karmaşık bir oyundan ibaret. Bunu bana büyükannem söylerdi. Haklıymış. En zor rol bana verilirken, sen; en yakın arkadaşım olarak seyircilerin arasına karışmayı seçtin. Seçimlerine saygı duyuyorum, zaten bizi var eden yaptığımız seçimlerin toplamı değil mi? Tanrı çamurdan insanı yarattı, ona bir akıl ve kalp bağışladı. Seçimlerini bu ikisinden birisini kullanarak yapmasını ve kendi kaderini yazmasını istedi. Senin bu seçimini aklınla mı yoksa kalbinle mi yaptığını, kaderini nasıl çizdiğini asla bilemeyeceğim.

Artık sahnelenen oyunun sonuna geliyoruz. Yakında perdeler inecek ve sen de alkışlamayı bırakıp gideceksin. Dört yıl önce yaptığın gibi. Seni çok özlüyorum Adrienne ama ben rüyalara inanmıyorum artık.

Lenora Bennet

31 Aralık 2019

Mektubunu son kez okuyup hırsla katladı genç kız. Elinin tersiyle gözyaşlarını silip, aynadan son bir kez baktı sisli yüzüne. Dağılmış saçlarını eliyle yatırmıştı ama bu, solgun yüzünü canlandırmak için yeterli değildi. Paslı musluğu çevirip akan buz gibi suyu yüzüne çarptı. Her bir damla tenine tüm ağırlığıyla yapışırken genç kız kendisini biraz daha iyi hissettiğini sandı. Belini doğrulturken patronunun tiz sesinin sekteye uğramadan adını sayıklamasıyla birlikte ayaklarını sürüye sürüye tuvaletten çıktı.

Patronun öfkeli gözleri Lenora'nın gözleriyle kesiştiği anda bir kıvılcım çıktı. Kurbağa gözleri gibi küçük gözleri vardı huysuz yaşlının. Hoş, kırışık derisi ve suratının geri kalanı da çayır kurbağalarını aratmıyordu.

BATAKLIK ÇİÇEĞİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin