"Aynur Gülümü bize götür. " Mehmet abinin sesi hala eski sertliğini kaybetmemişti. Öyleki kendini zor bela frenlediği bariz belliydi.
"Gülümser eve geç. " babamın sesi araya girince Aynur bana doğru gelmeyi kesti. O da en az benim kadar korkmuştu belli. Kahve gözleri iri iri açılmış hala olayları anlamaya çalışıyordu. Mehmet abi babamın üstüne yürümek için bir adım atınca bende onunla birlikte ilerledim. Hala avucumun içinde gömleğini sıkıyordum. Sanki bana güven veren oymuş gibi.
"Mehmet abi herkesin sinirleri harap oldu. Mevzuyu daha fazla uzatma. Gülüm bizde kalacak. Merak etme ben evde kalmayacağım. Namusuna laf gelmez. " taviz vermeyen sesine güvendim. Biliyordum ki babam ne yaparsa yapsın Mehmet abi beni yollamaz. Bu yüzden mahallede herkes ona güvenirdi. Çünkü dediğini yapar kimseyi yarı yolda bırakmaz. Babam söylenerek bizden uzaklaşınca Aynur bana doğru koşturup koluma girdi. Beni onlara götürmek istiyordu ancak ben Mehmet abinin yanından ayrılmak istemiyorum.
Mehmetin ağzından...
Gömleğimin çekiştirilmesi ile kafamı yeniden arkama çevirdim. Aynur Gülümü götürmeye çalışıyordu. Gülümse tek kurtuluşu gömleğimmiş gibi salmıyordu. Ufak bedeni korkudan daha ufalmış beyaz yanağı yediği tokat yüzünden kanlanmıştı. Ben güzel yüzüne bakmaya kıyamazken Mahmut abi yanağını şişirmişti. Hele dudağının kenarından süzülen kan. Yediği tokat yüzünden dudağı patlamış kan durmak bilmemişti. Yüzüne bakınca sinirlerim yeniden tepeme çıktı. O Ali itini öyle bir vuracağım ki üstünden dozer geçti sanacak. Eğer o Gülüme musallat olmasa olaylar buraya kadar gelmeyecekti. Mahallelinin hala film izler gibi bizi izlediğini görünce sinirle onlara kükredim.
"Herkes işine baksın. Bir kişiyi bile karşımda görmeyeceğim. " koşuşturan insanlara bakmak yerine yeniden Gülüme döndüm. Kanlanmış mavi gözleriyle bana bakıyordu. Korku dolu gözleri onunla gitmemi istiyordu. Sırf babasından kurtaran ben olduğum için bana sığınıyordu. "Hadi Aynur Gülümü eve götür. " bu lafımla gömleğimi daha çok sıkınca güven verdiğini umduğum bir bakış attım. "Sen şimdi evet git Aynurla. Merak etme kimse sana karışamaz. Benim ufak bir işim var halledip geleceğim. " o kadar ürkektiki küçük bir kız çocuğuyla konuştuğumu hissetmeden edemedim. Kafasını iki yana sallayıp dudaklarını araladı. Bu hareket canını yakmış olmalıki yüzünü buruşturup hafiften inledi.
"Abi sende gel ne olur?" Bir insan konuşurken nasıl kedi gibi miyavlar. Ses tonu o kadar ince ve masum ki insanın ona hayır demesi imkansız. En azından benim hayır demem imkansız.
"Tamam hadi eve yürüyün. " hala gömleğimi tutarak yanımda yürümeye devam etti. Tabi ona en büyük desteği sus pus olan Aynur veriyordu. Kardeşimde olaydan çok korkmuş olmalı ki sudan çıkmış balık gibi etrafa şaşkın bakışlar atıyordu.
"Abi Mahmut abi bizim evin kapısına dayanmaz değil mi?" Eh be Aynur kız bu haldeyken sorulacak soru mu bu. Kaşlarımı hafiften kaldırınca o da ne yaptığını anlayıp sustu.
Annem evde değil ki Aynur cebinden anahtarı çıkarıp kapıyı açtı. Bakışlarım hiç sesi çıkmayan Gülüme döndü. Önceden de utangaç olan Gülüm şimdi kafasını yere kadar eğmişti. Sanki yaşananlar onun suçuymuş gibi utanıyordu.
"Kaldır kafanı. Sen utanılacak bir şey yapmadın. Ben sana kefilim. " ürkek bakışları bana dönmüştü dönmesinede dolu doluydu. Her an ağlayacakmış gibi.
"Abi sana ne kadar teşekkür etsem dua etsem azdır. Allah senden razı olsun. " gömleğimi tutan elinden tutup kendime çekip sıkı sıkı sarılmak istiyordum. Ben burdayım demek istiyordum. Ancak arada imam nikahı olmadan ikimizide zora sokacak hiç-bir şey yapamam. Birlikte benim odama geçtik. Aynurda hemen arkamızdaydı. "Sen burda kalırsın. Zaten ben akşama eve gelmeyeceğim. O yüzden rahat rahat yat. " oturma odasına değilde buraya getirmemin tek sebebi uyumasını istemem. Belki uyursa azda olsa şuanki yaşananların etkisinden uzaklaşır. Başını olumlu anlamda sallayan kızdan Aynura çevirdim kafamı. O da bana bakıyordu zaten.
![](https://img.wattpad.com/cover/250564118-288-k403733.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Tutam Eski (Tamamlandı)
Novela JuvenilEskilerin sıcacık mahallelerine ve aşklarına götürmeye geldim sizi. Aşkın değerinin bilindiği zor zamanlara hadi hep birlikte gidelim. Mahallenin sıcak atmosferine davetlisiniz. Yanlız şimdiki zaman aşkını beklemeyin kitapta. O zamanlar bırak el ele...