Feza, yıllarca sessizliğin acı ve lanetli eziyetlerine maruz kalan biridir. Feza yine tek istediği yarasız bir gün geçirmek olan bir sabaha uyanır ve hayatı tepetaklak olur. Yaşanan her şey bir hiç uğrunayken, Feza ne yapacağını bilemez bir halde ortada kalır. Feza geçmişin kırıkları, acısı ve umutsuzlukları ile şimdiki zamanda sıkışıp kalırken; bir de peşine takılan psikopatlar ile birlikte çok zor zamanlar geçirir. ~~ Hayatım, soru sormaya başladığım ilk andan beri, sanki şizofren birinin yazdığı herhangi bir tiyatro eseriymiş gibi gelirdi bana. Sanki ben, hep bana yazılan senaryoya uymak zorunda kalan sefil bir oyuncuymuşum gibiydi. Sanki şizofren senaristin yazdıklarından memnun olmamasına rağmen susan biriymiş gibi. O şizofren senaristin kaleminden çıkanlarla ben, yıllarca nedenini bilmeden psikolojik şiddet gördüm. Yıllarca masumluğumu kanıtlamaya uğraştım. Yıllar boyu tüm çabalar tek tek ve acı bir şekilde boşa gitti. Daha sonra o şizofren senarist daha da delirdi ve bana tüm her şeyin boşa olduğunu söyledi. Bir anda kendimi Eryiğitlerin içinde buldum. Şizofren senarist ise hayatımı daha da zorlaştırmak için kendi parçalarından oluşturduğu birilerini hayatıma soktu. Bense bir kez daha susup senaryoya uydum ve hem olanlara alışmaya hem de peşimdeki katillere rağmen yaşamaya çalıştım. YAZAR NOTU: Kitapta cinsellik yok, bazı kan ve vahşet içerikli kısımlar var.