Kendime gelmem uzun sürmemişti, kendisi bana doğru el uzatınca bunu tutmam gerektiğini farketmem beni yine kendime getirdi. "Ilgaz ben, üst kata taşınıyorum." "Ceylin," diyerek yavaşça elini tutup hafif oynattım. Elinin elimden ne kadar büyük olduğunu ve ne kadar güzel tamamlandığını düşünmeye başladığım an hızlıca elini bıraktım. "Sizin bi alt katınızda da ben oturuyorum. Tanıştığımıza memnun oldum. Apartmanımıza hoşgeldiniz." "Hoşbulduk," Ilgaz... daha önce hiç duymadığım bir isimdi. Daha önce ben böyle biriyle ne tanıştım, ne gördüm, ne de duydum. Bu zamana kadar tanıştığım tüm erkekler saygısızın önde gideniydi. Ama Ilgaz? Ilgaz sanki diğer erkeklerden çok farklı görünüyordu. İsmi bile 'ben farklıyım' diye bağırıyordu.