Kendimi bir çukurun içinde gibi hissediyordum. Karşımda ipe asılı annem görüyordum. Babam annemi ipe asmıştı. Annem'in yüzü mosmordu. Bembeyaz yüzü gitmiş yerine mosmor bir yüz gelmişti. Her şeyi babam yapmıştı. Hayatımızı babam mahvetmişti. Bizi bitirmişti. Bitirmeye de devam ediyordu. Annem onu çok severken babam onu öldürmüştü. Onu cani bir şekilde ipe aşmıştı. Bu hayat mıydı ya? Yan tarafımda ki Polat'a döndüm."Bir şeyler yapsana." Dedim bağırarak. Dümdüz izliyordu, dümdüz izlemekten başka hiçbir şey yapmıyordu. Sesini çıkarmıyordu. Hiçbir şey demiyordu. "Polat bir şeyler yap." Sesim bütün odayı inletmişti. Tek yaptığı annemi o ipten sökmek olmuştu."Neden bir şey demedin? Neden yapma demedin?" Dedim bağırarak."Sen bu musun? Senin adamlığın bu mu?" Göğüslerine vurdum."Susma konuş. Senin adamlığın bu mu?" Dedim bağırarak. Ellerim annemin yüzlerine gitti. Yüzleri buz kesmişti. Elimi yüzlerinden çekerek geriye çekildim. Vücudu tamamen buz gibi olmuştu. Polat odadan çıkarken arkasından baktım. "Allah senin belanı versin. İnşallah eve giderken belanı bulursun Polat Altuğ." Dedim ağlayarak. Annemin saçlarını geriye aldım. Yüzüne tekrar tekrar baktım. Elime telefonumu alarak önce 112'yi aradım. Daha sonra ise 155'i arayarak babamı ihbar ettim. Benim Cevdet diye bir babam yoktu. Annemi öldürmüştü. Annemi öldürmeyi göze almıştı. Onu canından çok seven kadını öldürmüştü. Bunu niye yapmıştı. Hâlâ anlamamıştım, ellerim titriyordu. Kendimi çok kötü hissediyordum. Annemin ölü bedeninin yanında oturuyordum. Daha ne kadar kötü bir hayat yaşayabilirdim ki? Hayat hiç yüzüme gülmüyordu ve hâlâda öyle devam ediyordu. Asla yüzüme gülmeyecekti. Bunu biliyordum. Polat bile annemin asıldığını gördüğü halde sesini çıkarmamıştı. Erkeklerin hepsinden nefret ediyordum. Hiçbirini sevm