"Noldu Mauro?" "İyi misin diye baktım" güldü. Ve bana döndü. "İyiyim.. neden olmayayım ki" omuz silktim. "Bilmem yüzün kızarmış.. ya utanınca yada sinirlenince kızarır o tatlı yanakların" elimin tersiyle yanağını okşadım. "Altay yanımdaydı o yüzden.. yani doğru tahmin utançtan oldu" kaşlarımı çattım. Konuşmasına devam etti o da. "Bana ne kadar aşık olduğunu söyledi. Ve bir kaç güzel sözler.. o yüzden utandım, balkona da hava almaya çıktım" sinirle güldüm. "Bana misilleme mi yapıyorsun Kerem?" "Hayır.. olanı diyorum Mauro." Durdu ve ekledi "Altay benim sevgilim değil mi?" Bir iki adım daha yaklaşıp önünde durmayı sürdürdüm. Ellerimi de balkon korkuluklarına koydum ve kerem'i fare gibi sıkıştırdım aramda.. "Kıskandın dimi ferdiyle konuşmamı" gülmeye başladı. "Kıskanmak mı? Ne diye kıskanacakmışım. Sen benim için sıradan bir arkadaştan ibaretsin" güldüm yandan yandan. "Sıradan arkadaşlarını öpüyor musun sen?" "O geceyi kapatacağımızı kaç kere söyledik. Israrla neden açıyorsun" dudaklarına odaklandım. "İçimde ukte kaldıysa demek ki... Dudaklarının tadını aldım bir kere.... Daha da çıkmıyor, çıkmayacakta"