Ev Arkadaşı

Böcek

"Annem seninle konuşmak istiyor." dedi Metehan ve telefonu uzattı.

Telefonu aldım ve "Merhaba efendim." dedim.

Tatlı bir ses tonuyla "Merhaba kızım. Nasılsınız?" diye sordu.

"İyiyiz efendim. Siz nasılsınız?" diye sordum.

"Bizde iyiyiz. Ne olsun. Bizim oğlan seni üzmüyor, değil mi?" diye sordu.

Böreklerden yiyen Metehan'a baktım ve "Yok efendim niye üzsün." dedim. Metehan aniden bana dönünce sırıttım.

"Hırslandığında ya da başarısız olduğunda çok strese girip çabuk sinirlenir. Sana da sinirlenirse hemencecik beni ara. Ben onun kulağını çekerim." dedi.

"Tamam efendim. Öyle bir şey yaparsa hemen sizi arayacağım." dedim.

Metehan merakla yanıma geldi ve kulağını telefona dayadı.

Onu bırakıp balkona çıktım ve konuşmaya devam ettim.

Metehan peşimden gelince gidecekken belimden tuttu.

Kaşlarımı çatıp ona döndüm. Beni umursamadan çenesini omzuma dayadı ve telefonu dinlemeye başladı.

"Şimdi kızım ben oraya köfte koydum. Onları difrize at. Yorgun olduğunuz bir günde onları çıkarın. Hiçbir şey yapmadan sıcak yağa atın. Onlar olur. Diğerlerini de nasıl yapmanız gerektiğini de poşetlerin üstüne yapıştırdığım kağıtlara yazdım." dedi.

"Zahmet etmişsiniz ya." dedim.

"Ne zahmeti yavrum. Biterse bir telefon açın bana. Tekrar yollarım." dedi.

"Çok teşekkürler efendim." dedi.

"Efendim ne kızım? Bana Cemre Teyze de." deyince gülümsedim.

"Tamam Cemre Teyze." dedim.

"Ben sizi daha fazla tutmayım. Hadi kolay gelsin." dedi ve telefonu kapattı.

Sinirle "Metehan ne yapıyorsun? Yapıştın bildiğimiz." dedim.

"Dersin ne zaman?" diye sordu.

"İki saat var daha." dedim.

"İyi o zaman." dedi ve balkondan çıktı.

"Bu arada yerde böcek var." dedi ve balkon kapısını kilitledi.

Böceği görmem ile "Metehan aç şu kapıyı. Ya bu yürüyor!" dedim.

"Başımdan aşağı su döktüğün için özür dile." dedi.

"Ya Metehan özür dilerim. Hayvan gibi pişmanım. Aç şu kapıyı." dedim. Böceğin rastgele dolaşması beni çıldırtıyordu.

Balkon kapısını açınca hızla üstüne atladım. Bacaklarımı beline sararken sıkıca boynuna sarıldım.

Düşmeyeyim diye beni tutarken "Şu böceği bahçeye at." dedim.

"Üstümden inmeyecek misin?" diye sordu.

"O böceği atana kadar inmeyeceğim. Taşı banane." dedim.

Bir eliyle beni tutarken diğer eliyle balkondaki paspası aldı ve paspas yardımıyla böceği bahçeye attı.

"Artık inecek misin?" diye sorunca ona baktım. O da bana bakarken utandığımı hissettim.

"Abu bu ne hal?"