18.Omnia mutantur,nihil interit

303 48 20
                                    

Omnia mutantur nihil interit: Ovidius'tan gelen Latince bir deyiş. Her şey değişir ama hiçbir şey yok olmaz anlamında bir söz grubudur.

Alana duydukları karşısında ne diyeceğini bilemiyordu, tüm gerçeklik anlamını yitirmiş ve sanki felçliymiş gibi oraya yapışmasına sebep olmuştu. Hannibal'la olan tüm anıları teker teker aklından geçiyor ve ardından onun nasıl psikopat bir yamyam olduğunu anlayamadığını düşünüyordu.

Söylediği her söz ve onunla yaşadığı her anıyı buna dair bir delil aramak için kontrol ediyordu ama sadece yedikleri birkaç yemeği hatırlıyordu. Hannibal yemek yapmakta oldukça iyiydi bu yüzden yeteneklerini Alana'yla paylaşmaktan çekinmemişti.

Bu çok anlamsızdı.

Onca geçirilen mahrem an ve aşk olduğunu sandığı duygular şimdi sanki asla var olmamış gibi yok olmuştu. Hannibal onu asla sevmemişti ve belki de Mason'un söylediği gibi başından beri onu kullanmıştı. 

Alana bunu bilmiyordu, kandırılma seviyesinin ne kadar fazla olduğunu bilmek bile istemiyordu. İçerisinde büyük bir onur kırgınlığı vardı sadece, Jasper'ı bıraktığı için zerre pişman değildi ama Hannibal da buna değecek bir adam değildi. Ona inandığı için, onun iltifatlarına kandığı için, onun için bir şeylerde vazgeçmeyi göze aldığı için kendini aptal gibi hissediyordu.

Üzüntüden öte artık gözlerini bir intikam hissini kapladığını hissediyordu, Hannibal Lecter'dan tüm bunlar için intikam alması gerektiğinin farkına varmıştı. Gerekirse tüm hayat hikayesini deşecek ve onun suçlarını ifşa edecekti.

Elinin tersiyle inci renkli gözlerinden gelen yaşı sildi ve derin bir nefes aldı.

Cordell elinde bir bardak suyla yüzünde hafif bir endişeyle ona doğru bakıyordu, Mason ise onun sonunda gerçekleri öğrenmesinden memnundu. 

Hannibal Lecter'dan intikam almak istediğinde plan yapabileceği bir müttefik edinmişti. Alana'nın öfkesi keskin bir kırbaç gibi onun üzerinde şaklayacaktı.

"Will.Will'i onun elinden kurtarmalıyız. Will bir katil değil."

"Hannibal Lecter'la işim bittiğinde Will kurtulmuş olacak Alana. Şimdi Will'i ondan almaya çalışsak bile bir şekilde buna izin vermeyecek ya da Will olmasına izin vermeyecektir. Buna inanmaz. Onun gözlerini başka türlü açmamız gerekebilir."

Alana korkarak sordu,Hannibal'ın bir katil olduğu düşüncesine hala alışamamış gibiydi:

"Cinayeti... cinayeti o mu işledi? Will neden oradaydı? Anlamıyorum Mason. Neler oluyor? Nasıl bir katille birlikte olurum ama bunu fark etmem?"

Mason'un yüzüne alaycı bir gülümseme gelmişti şimdi.

Elbette işler bu kadar kolay değildi. Hannibal bu cinayet için hüküm giymeyecekti, büyük şehirde yediği cesetler onu bir deliğe tıkmaya fazlasıyla yeterdi çünkü.

"Hayır, Hannibal yapmadı. Will'in yapmadığını sana daha önce söylemiştim. Hannibal buraya geldiğinden beri cinayet işlemedi."

"Kimin yaptığını biliyorsun."

dedi Alana korkuyla.

Mason'un yaptığından korkuyor olabilirdi ya da hala öğrendiklerinin şokunu atlatamamıştı.

Mason içinden ona acıdı, kader onun yolunu Hannibal Lecter'la kesiştirerek oldukça merhametsiz davranmıştı. 

Kadın zengin bir nişanlıya ve emrinde bir ordu kadar hizmetçiye sahipken aşk uğruna her şeyini bırakmıştı. Ama aşık olduğunu sandığı adam öldürdüğü cesetleri farklı şekillerde pişirip afiyetle yiyen ve daha sonrasında bebekler gibi uyuyan bir rahipti.

Lost/HannigramHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin