14.Eunoia

356 58 10
                                    

"Eunoia: Akıldan geçen düşüncenin güzelliğini anlatmak için kullanılan Yunanca bir kelime."

İştahın ve ilhamın geri dönmüş."

Bedelia ona kasabanın tepesindeki evinin kapısını açtığında bu kelimeleri söyleyerek karşılamıştı. Gözlerinde bu cümleyi sarf ettiği için derin bir pişmanlık vardı fakat daha fazlasını öğrenmek istediğini belirten bir karanlık daha baskındı.

Hannibal ona bakarak karanlığının bir ışık kadar parlak olduğunu düşündü, Bedelia bir kurbanı bile sayılmayacak kadar farklı bir konumdaydı.

Sadece onunla tanışarak olması gerektiği kişiyi keşfetmişti. 

Bir bakıma açılmıştı. 

Ama bu Will Graham'in yaşamasını istediği şeyin ucundan bile geçemezdi.

Hiçbir şey söylemeden ifadesizliğini koruyarak içeri girerken parmaklarının arasındaki haçlarla bezenmiş tespihi köşedeki şömineye atmamak için kırarcasına sıkıyordu. Üzerindeki cübbeyi çıkartarak yavaşça paltoların yanına astığında kendini biraz daha gerçeğe yakın hissetti ama hala Bedelia'ya onu anlatacağı için kalbinin derinliklerinde uzun süredir kimsenin ona yaşatamadığı bir kıpırtı yaşayıp duruyordu.

Ev sabahın bu saatine kıyasla oldukça soğuk sayılırdı, kocasından ona kalan malikanede tek başına yaşamaya başladığından beri bazı eşyalar atılmış bu yüzden geniş salon birden bomboş bir koridora dönüşmüştü. Mutfakla salon birleşik olduğundan Hannibal tezgahın üzerindeki kırılmış saksıyı görebiliyordu .

Bedelia bahçıvanlık konusunda oldukça ilerlemiş ve kendini tüm bunlardan ayırdığına inanmış olsa da Hannibal her gelişinde ona aslında kim olduğunu ve ne yaptığını hatırlatıyordu.

"Yanında bir yabancı olduğunu duydum. Sanırım konumuz o olacak. Bir cesedin yanında bulunmasıyla bir ilgin olduğunu düşünmemek aptalca olurdu."

Bedelia her zamanki yaptığı gibi koltuğuna yerleşirken Hannibal onun karşısındaki yerini aldı çünkü her zaman oraya oturur ve ortamın kokusunu içine çekerek evinde tek yaşamaya alışmış arkadaşının ona bir kadeh şarap vermesini beklerdi. Olaylar bir döngü içerisinde tekrar eder ve Hannibal buna bozmadan boyun eğerdi. Ama Will Graham kendisi bilmese de onun içinde dönen tüm çarkların işleyişini değiştirmişti. Suskunluğuyla her şeyi anlatıyordu.

"İsmi William Graham. Göz temasını reddediyor. Bu konuyu açıklarkenki üslubu belki geçmiş 20 senede duyduğum en güzel müzik olabilirdi. Güzelliğin farkında olmayan varlıklar. Onlar için üst bir sanat kategorisi olması gerektiğini düşünüyorum."

Onunla alakalı birçok şeyi ilk izlenim için söyleyebilirdi ama aklından çıkmayan mavi tonu bir an kontrolü ele alarak ona bunları söyletmişti. Daha onunla bakışmamıştı bile.

Birkaç saniyelik duraksamadan sonra ekledi.

"Ama gözlerindeki mavi tonuyla resim yapabilmak için binlercesini öldürebilirim."

Bedelia'nın dudakları kıvrıldı ve yüzünde onu daha fazlasını anlatması için teşvik eden bir ifadeyle sehpanın üzerinde duran şarap kadehlerinin içerisine kan kırmızısı şarabı boşalttı. Kırmızı tüm asilliğiyle Hannibal'ın gözlerini birkaç saniyeliğine boyadı ardından Bedelia kadehi ona uzattı. Hannibal'ın uzun ince parmakları kadehi kavradığında Will'e yetişmesi gerektiğini aklına getirdi.

Onu Jack Crawford'un yanına bırakmıştı ve gecikeceğini söylemişti.Hafıza konusundaki sorununu çözebileceğine dair onu inandırmalıydı yoksa şüphelenmeye başlayabilirdi.Will'in zihninin nasıl çalıştığını tam olarak çözememişti ama eğer empati yeteneğine tamamen kavuşursa herkes gibi düşünebilirdi.

Lost/HannigramHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin