27.Amaranthine

329 47 14
                                    

"Amaranthine: Asla solmayacak olan hayali bir çiçek."

Aşk iki yalnızlığın birbirine dokunması, birbirini koruması ve selamlamasıdır.

Hannibal'ın karanlığı sanki Will'in varlığıyla aydınlanmış, gecesini gündüzüyle karıştırarak dudaklarıyla ve dokunuşuyla onu kutsamıştı.

Dudakları onun dudaklarının üzerinde yavaşça hareket ederken düşünebildiği tek şey onun her detayını ezberlemek için tüm her şeyi bir kenara bırakabileceği ve onun olabileceğiydi.

 Onun olma düşüncesi şimdi her şeyden çok daha güzel bir melodiymiş gibi gelmeye başlamış ve hayatını hep karanlığın içerisinde geçirmiş bir adam için günışığına ne kadar aç olduğunu hissetmesini sağlamıştı.

Aşk,en karanlık geceyi bile gün ışığına boyayabilir.

Karanlığı Will'in mavileriyle birleşmiş ve ikisi için de yeni renklerin, yeni hislerin oluşmasına sebep olmuştu.

"Hannibal."

Hannibal'ın dudakları nefes nefese kalmış bir biçimde Will'in dudaklarından ayrıldı fakat parmakları hala buklelerinin içinde oyalanmayı sürdürüyor onun biçimli yüzünün üzerinde gezinip biçimli burnunu gıdıklayacak küçük öpücükler kondurmaya devam ediyordu.

Nefesleri sanki alabilecekleri başka bir yer yokmuş gibi birbirlerinin içine karışıyor, hücreleri ikiyken bir oluyordu.

"William."

diye fısıldadı ona sadece onun duyabileceği bir biçimde.

Ona hiçbir zaman aşkım, sevgilim demeyecekti çünkü onun ismi bir varlığın sahip olabileceği en güzel isimdi. William güzellik algısının ta kendisiydi, sevecek ve sevilebilecek şeylerin kaynağını aldığı fikri temsil ediyordu. Kimse onun ismini alamazdı o da Hannibal'ın zihninde başkası olamazdı.

Will'in kesik gelen nefesleri yüzüne sanki asla bitmesini istemeyeceği bir rüzgarmış gibi vuruyor, onu gerçeklikten koparıyordu.

Bu anla alakalı bir piyano bestesi hazırlayabilir, tanımlayamadığı bu hissin ona verdiği ilhamla onlarca şaheser portre çizebilirdi.

Onun bedeninin her hareketi için yanıp kavruluyordu.

Alınları birbirlerine dayanmış şekilde duruyorlar ve ikisi de bundan şikayet etmeyerek bu anın bitmemesi için dua ediyorlardı. Hannibal sonsuzluktan hiçliğe karışan bu anın bitmemesi için her şeyi yapabilirdi, sadece bu anda bir saniye geriye veya ileri gitmeden kalabilirdi.

İkisinin de tek bir kası bile oynamıyordu, Will'in uzun kirpikleri Hannibal'ın nefesi boynuna ve yüzüne vurduğunda hafifçe titreşiyor ve bu anın asla bitmemesi için zamana yalvarıyordu. Hayatındaki tüm yaşadığı acıları bu an için yok sayabilir ve mutlu bir adam olabilirdi.

Parçalanmış zihninin içerisinde bu adamın aşkı olacaksa kırık bir ayna gibi parçalanmaya ve dökülmeye katlanabilirdi.

Bir harabe olmayı kabullenebilirdi.

Onun harabesi olacaksa bunu yapabilirdi.

"Daha önce hiç biriyle öpüştün mü?"

diye sordu Hannibal ona içinde utanmaya dair hiçbir zerre taşımadan.

Will'in saçlarının rengiyle mükemmel bir uyum gösteren parmaklarını avcunun içerisine aldı ve bir süre okşadıktan sonra onun her parçasını sevdiğini ona hissettirmek istercesine dudaklarına götürdü.

Lost/HannigramHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin