Mutluluktan Yolculuk

Bölüm 13 - MUTLU OLALIM

Biri beni dürtüklüyordu. Kim beni dürtüyor ya??

"Eylül kalk hadi" oha uyumuş muyuz. Bir dakika bu annemin sesi annem gelmiş!

Hemen kalkıp boynuna sarıldım onu o kadar özledim ki. Geri çekilirken "Ne zaman geldin" diye sordum. "Bir saati geçti" saate baktığımda 9 olduğunu gördüm Miray da öbür koltukta uyuyordu. Biz nasıl uyuduk ya?

"Bu arada mutfaktaki şah eserlerinizi gördüm." Dedi annem bunun üzerine gülümseyip "Beğendin mi?" dedim. " Evet aferin benim kızıma" deyip oda gülümsedi. Bende Miray'ı göstererek "Anne bu Miray" hemen yanına gidip onu uyandırdım. Allahtan uykusu ağır değildi. Kafasını kaldırıp anneme baktı. "Uyumuş muyuz ya" dedi. Evet dercesine kafamı salladım. "Miray annem Esra"dedim " Memnun oldum" dedi Miray. " Hoş geldin Miray" dedi annemde. Mutfağa koşup reçellerin soğuyup soğumadığına baktım soğumuş. Hemen iki kavanoz alıp bir şeye sardım ve bez bir poşete koydum. İçeri girip "Anne bizim gidip bunları arkadaşımıza vermemiz lazım. " dedim. "Yarını bekleyemez mi" dedi annemde. "Hayır olmaz hadi gidip geleceğiz hemen" dedim "Tamam" dedi oda. Miray'ı da alıp dışarı çıktım ve Berkeyi aradım.

"Neredesin?"

"Ne oldu"

"Bir şey yok ya yanınıza geleceğiz"

"Ben şeydeyim ya müsait değilim.."

"Nerede?" dedim şaşkınlıkla.

"Sevgilimin yanında" dedi. O an ne diyeceğimi bilemedim. Ne ara sevgili yapmıştı lan? İçime bir öküz oturdu. Böyle hissetmemem lazım hayır Eylül ağlayamazsın ama çoktan gözlerim yanmaya başlamıştı. Nefret ediyorum bundan!

"Eylül şaka yaptım orada mısın ben evdeyim gelin" dedi. Senin ben ya. Kalbime iniyordu. Telefonu yüzüne kapattım. "Ne oldu" dedi Miray. "Şaka yapmış mış."

"Ne oldu Eylül" olanları hemen Miraya özetledim. İntikam alacaktım tabi. Şimdi hemen Berkelerin evinin yolunu tuttuk. Kapıyı çaldık Berke açtı. Yüzünde iğrenç bir gülümseme vardı. Aslında çok tatlı gülüyordu ama şu an çok kızgınım. İçeri geçip oturdum bu arada çok rahatım he kendi evim gibi. Eneste buradaydı onlar karşı koltuğa oturunca çantadan reçelleri çıkarıp bir tanesini Miraya uzattım ."Enese vereceksin" diye onların duymayacağı şekilde fısıldadım. Oda Hayır dercesine bir işaret yaptı. Bende " Vereceksin Miray bir planım var." dedim yine kısık sesle oda mırıldanarak tamam dedi.

"O ne Eylül? " dedi Berke.

"Evet gelelim buraya gelme sebebimize."

"Kimi istiyoruz." dedi Enes gülerek. Allah'ım ya.

"Biz reçel yaptık ve size getirdik hediye olarak" dedim ve Berke'nin yanına gidip reçeli ona verdim Miray da elindekini Enese uzattı. İkisi de "Vay" dedi. Şaşırdılar tabi ki.

"Nereden çıktı bu hayırdır" dedi Berke.

"Sen seviyorsun ya" dedim göz kırparak.

"Ben inanmıyorum sizin yaptığınıza. Köşede ki maketten alıp gelmişlerdir." dedi Enes şüpheyle. Hemen Miray'ın videosunu açtık izlettik. Berke koşarak iki kaşık aldı ve birini Enes'e uzatarak tadına baktı. Yüzlerinde beğenmiş gibi bir ifade vardı. "İkiniz mi yaptınız" evet anlamında kafa salladık. Bu arada hala yiyorlardı. Demek sevdiler yoksa neden bu kadar iştahlı yesinler. Baya yediklerinden emin olarak "Ve bir gizli formülümüz var." dedim. Miray ne o dercesine bana baktı.

"Bu gizli formül mü bizimle paylaşacak mısınız?" dedi Enes.

"Evet" çantamdan bir ağrı kesici hapı çıkararak. "B" dedim elimde sallayarak. Enes "Bu ne lan" dedi gözlerini açarak. Miray hala anlamayan gözlerle bana bakıyordu.