Bölüm 5 - YELİZ

942 219 11
                                    

Öylece kala kaldım. Hemen yukarı çıkıp yatağıma yatıp kalbim huzursuz bir şekilde uyudum. Sabaha kadar uyumuşum. Annem evde yine yoktu. Şaşırmadım. Artık umursamamaya karar verdim çünkü son bir kaç gündür onları kafama çok takıyordum. Hiç bir türlü cevap alamadım sorularıma ama annemle karşılaşırsak soracağım. Bir şeyler atıştırıp üstümü giyindikten sonra dışarı çıktım. Mirayla konuşmam lazımdı. Berke ile aslında hiç küsmek istememiştim ama aramız yine de bozulmuştu. Çardağa yaklaşınca üçünü orada gördüm. Yanlarına gidip "Selam" dedim.

"Vay sonunda evden dışarı çıktın" dedi Enes. Haklıydı artık vampir oldum gün ışığına çıkmıyordum resmen ama şu depresyonlu günlerimi atlamam lazım. Zor günlerimde yanımda bir tek Miray vardı.

"Evet. Bir şey kaçırdım mı?" dediğimde Berke bana bakmıyordu. Ben gelince mi böyle oldu bilmiyorum benim hakkımda hiç konuştular mı diye çok merak ediyorum.

"Aslında bir şey oldu. bir hafta önce falan Berke sevgilisinden ayrıldı ve kız bana gelmiş senin yüzünden ayrıldık diyor. Bir kaç gündür bununla uğraşıyorum Berke de gerçeği anlatıyor Seni sevmediğimden ayrıldım diye ama nafile kafayı yemiş şizofren..." Berke'nin sevgilisi mi varmış! Birden kalbim sıkıştı. Odaklandığım noktaya bak bu kız Miray'ı rahat bırakmıyor ben Berke den bahsediyorum bana ne ki hem onun sevgilisi varsa var. İçimi bir kurt kemirmeye başlamıştı.

"Oha ne yapacaksınız peki?" dedim Berkeyi süzerken.

"Bilmiyoruz ama en kısa zamanda ondan kurtulmamız lazım eğer seni öğrenirse sana da takacak" dedi Miray sinirli bir şekilde.

"Size nasıl ulaşıyor bu kız?"

"Buraya geliyor her gün dışarı bile çıkmak istemiyorum artık onun yüzünden huzurumu kaçıyor bir şey değil bir kaç kere kavga ettik saç baş daldık bildiğin Enes ayırd... Yine geliyor! Şimdi sıçacağım ben bu kızın ağzına" dedi bir hışımla kalkarken. arkamı döndüğümde kız yanımıza kadar gelmişti. 

"Sen yine mi Berke'nin yanındasın!" deyip Miray'ın saçlarına yapıştı. Hepimiz hızlıca kalkarak yanlarına gittik ve ayırmaya çalıştık. İkisini ayırdığımızda "Seni bir daha burada görmeyeceğim demedim mi bir daha gelme buraya." dedi Berke. Kızla neden çıktı madem sevmiyorsa. Kesin oynuyordu bu kızlarla bana da dün çok güzel gülüyorsun dedi. Pislik. Ama ben kanmam.

"Yalan söylüyorsun biliyorum hep bu kız yüzünden Berke lütfen yapma barışalım. Hala beni seviyorsun" 

"Hayır Miray yüzünden değil. Ben seni sevmiyorum. Git artık. Miray'a bir daha dokunduğunu görmeyeyim. Defol!" dedi bağırarak. Ben bile korkmuştum.

"Kimi seviyorsun o zaman kimi! söylemeden gitmeyeceğim kim o kız? Birden bitirmene sebep olan?" dedi ağlayarak. Şımarık.

"Ben Eylül'ü seviyorum ona aşığım. Defol şimdi bir daha da asla buraya gelme Yeliz." Birden başımdan aşağı bilmem kaçıncı kez kaynar sular döküldü. Tamam şuan yalan söylediği bariz ortadaydı. Ama böyle yalandan söylemesi bile hoşuma gitmişti. İçimde bir şey kıpırdadığını hissettim. Hatta bir şeyler. Tüm organlarım dile gelmişti şuan. Dilimi yutmuştum.

"Eylül?" Beni tanımıyordu. Bende onu tanımıyordum zaten varlığından bile habersizdim. Keşke hiç tanımasaydım da. Birden Berke elimden tutarak beni kendisine çekti. Kalbim deli gibi atmaya başlamıştı. Orada değildim sanki o an.

"Bu kızda nereden çıktı!?" diyerek resmen tısladı. Kaşlarını çatmıştı sinirlendiği anlayabiliyorum. Bu kız şimdide bana saracak. Bir bu eksikti. Gerçi şuan umurumda bile değildi.

"Seni ilgilendirmez şimdi defol."dedi Enes. Kızı kolunda çekiştirerek sitenin dışına götürmeye başladı. Gittiğinden emin olduğumuzda Berke elimi tuttuğunu fark etti ve hemen bıraktı. Bırakmasını istemiyordum sanki. Neden kırılmış hissediyorum?

"Kapıdaki bekçilerle konuşacağım bir daha buraya adımını bile atamaz." bana döndü "Senide rahatsız edemez ondan kurtulmak için böyle bir yalan söyledim." dedi duygusuzca. Gözlerim yanmaya başlamıştı ama hemen toparladım. "Farkındayım." dedim trip atarcasına. Neyin tribiyse? Neyin mi beni kullanmıştı!

"İyi." deyip yanımızdan ayrıldı. Mirayla baş başa kaldığımızda şaşkınca bana bakıyordu.

"Umarım artık kurtulmuşuzdur şu gereksiz den hiçte sevmezdim zaten çok itici ve iki yüzlü. Berke ile çıkarken melek gibi davranıyordu. Az önceki hali neydi tam bir şeytan " dedi ve kahkaha atmaya başladı. Bende o güldüğü için gülmeye başladım.

"Haklısın bu kız şeytan. Ama kafaya Berke'yi takmış umarım gerçekten şizofren falan değildir." dedim. Kafam dağılmıştı.

"Sanki biraz var sen dikkat ette gece odana dalıp seni boğmasın" dedi. Biran gerçekten hayal ettim. Bu Yeliz denen kızdan beklerdim herhalde çünkü o gözlerindeki öfkeyi gördüm. Sonra Miray yine gülümsedi ve "Şaka yapıyorum Eylül " dedi. Tabi ki de biliyordum.

"Kafamda canlandırdım" dedim şaşkın bir ifadeyi takınarak. Sonra bende gülümsedim. 

"Bunlar nereye gitti ya? O değilde Berke nasıl senin elini tutup Eylül'e aşığım dedi ben bile inandım" dedi. Yeniden heyecan yapmıştım. Konuyu geçiştirmek için öylesine güldüm. "Neyse ben eve gidiyorum sende gelir misin ?" dedi Miray.

"Olur." Kaç gündür aynı sitede yaşıyorduk birinin bile evini bilmiyordum. Miray yürümeye başlayınca onu takip ettim. bir kaç dakika sonra 2 katlı evin bahçesine girmesinden anladım ki evlerine gelmiştik anahtarı cebinden çıkartıp kapıyı açtı. Birlikte içeri girdik bana dönüp. "İstersen arka bahçede oturalım" dedi. kafamla onayladım ve arka bahçeye gittik. Gölgelikte duran masaya oturduk hava çok güzeldi. Miray kalkıp içeriye giderken hemen geliyorum dedi. Geldiğinde elinde bir tepsi. Tepsiyi masanın üstüne bıraktı kurabiye ve meyve suyu vardı içinde. Bardağı alıp bana uzattı. Hiç beklemeden soğuk meyve suyundan bir yudum aldım. 

"Teşekkürler" dedim yanan içimi serinletmişti.

"Ne kadar kibarsın herhalde bu yaptığımı Enes'le Berke'ye yapsam ne teşekkür ederler nede başka bir şey hatta üstüne öküzlük bile yaparlar." 

"Erkekler böyle maalesef hep odunlar" dedim üzgün surat ifadesi yaparak.

"Ya senin gelmen çok iyi oldu okuldaki arkadaşlarımla bile bu kadar samimi değilim." dedi tebessüm ederek. Çok içten konuşuyordu. 

"Benim eski mahallemde samimi olduğum çok arkadaşlarım var ama buraya geldiğimizden beri hiç biriyle konuşamadık. Yada ben konuşmak istemedim çünkü hiç biri mesaj atmadı babaannem öldü açıkçası onlardan özür bekliyorum." dedim.

"Haklısın insan böyle günlerde dostlarının yanında olmalı yoksa ne anlamı kalır ki ?"

"Hiç. Hiç bir anlamı kalmaz ne anıların ne yaşanmışların." dedikten sonra Miray'ın telefonu çaldı. Telefonu cebinden çıkarıp açtı.

"Efendim.. Evdeyiz.. Bizim evde.. Tamam bekliyoruz." deyip kapattı. Büyük ihtimalle arayan Berkeydi.














Mutluluktan YolculukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin