Bölüm 30 - SEVGİLİ EŞİM

437 49 32
                                    

Selammm :) Mutluluktan Yolculuk okuyucuları. Umarım mutlusunuzdur.

"Berke bey emliyetten polisler geldi sizi soruyor buraya gelmeniz mümkün mü?"

Yaşadığım korkuyla gözlerim kararmaya başlamıştı. Başım dönerken bunu pekte umursamadım. Berkeyle bakışırken ayağa kalktım.

Kadere razı olmak gerekir. Bari pijamalarla gidipte iyice rezil olmamak için insan gibi üst baş çıkarıp banyoyo girdim ve üstümü giyindim. Yüzüme soğuk su çarpıp kendime gelmeyi diledim. Yolun sonunda mıydık?

Artık bizi hiç bir şey kurtaramaz. Hiç tahmin etmezdim gençliğimin en güzel yıllarında hapse gireceğimi. Kapı tıklatılınca bu kabus gibi hayallerden sıyrılıp kendime geldim.

"Eylül hazır mısın?"

"Evet" diyerek kapıyı açtım.

"Gidelim."

"Korkma" dedi Berke.

Olumlu anlamda kafa salladım. Fakat şuan hiçte olumlu değildim.

Girişteki güvenlik kulebesine doğru ilerlerken ayaklarım geri geri gidiyordu. Berke elimi tuttu. Ciddi ciddi hapse mi gircektik lan? Parmaklıklar arkasında olucaktım dört duvar. Belki güneşi arada gösterirlerdi bana. Gökyüzünü falan bulutları. Belki farklı koğuşlarda da olsak Berkeyle aynı bulutlara bakıp aynı şeyleri hayal ederdik. Lan annenin daha haberi bile yok! Bi telefonla mı haber vericeklerdi ona? Ya neyle vericekler Eylül dumanla mı? Dumanla diyince ismimle soy ismim yan yanyana geldi hee. Bu korku şimdiden aklımı yitirmeme neden olmuştu!

Annem işini bırakıp buraya gelince onuda işten atarlar. Onca yıllık uğraşları kariyeri boşa gider. Bütün hayallerimizin mutluluğumuzun içine sıçmıştım.

Kalbim bir kapana kısılmış gibiydi. Ve bu yer gittikçe daralıyordu. Nefes almak zorlaşıyordu.

İste ordalardı üniformalı polisler üniformalı kanun, adalet. Ne kadar salaktım. Ne düşünüyordum ki? Öyle filmlerdeki gibi kaçabileceğimi mi? Bari akşamdan yurt dışına falan kaçsaydık.

Tamamen yanlarına gelmiştik.

"Berke Yazgır siz misiniz?" dedi içlerinden biri. Hayır onun suçu yoktu ben yapmıştım. Berkeyi öylece yem gibi ortaya atamazdım. Cezam neyse çekeceğim.

Berke "Evet benim.." derken hemen atladım.

"Hayır memur bey onun suçu yok ben yaptım herşeyi" dedim.

Memur beyler ne diyor bu der gibi bakınca ortalık karışacak gibi duruyordu. Polisler beni takmadan konuşmaya devam etti.

"Berke bey xxxx plakalı araç size ait değil mi?"

"Evet bana ait ama Eylülün hiç bir suçu yok."

"Berke bey hanımefendinin bi suçu yok zaten aracınız iki adam tarafından kaçırıldı ama merak etmeyin kaçanları yakaladık. Bizimle emliyete kadar gelmek zorundasınız."

İki adam mı? Ne diyor bu memur böyle. Biz kaçmayalım diye yalan söylüyor bence sonra bizi emliyete götürüp içeri tıkıcaklar.

"Eylül sen burda kal" dedi Berke.

"Tabi ki de geliyorum!"

Birlikte polis arabasına binip emliyetin yolunu tuttuk. Polis arabası. Ben Berke ve polis arabası. Ne kadar romantik dimi?

Bir kaç saat sonra

İyi haberrr! Polisler bize yalan söyleyip buraya getirmemişler. Doğru söylüyorlarmış.

Mutluluktan YolculukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin