Bölüm 27 - En Çok Bana

1.1K 64 23
                                    

Multimedia'da Eylül ve Berke. Bu bölümde sizi bolca Berke ve Eylül diyalogları bekliyor ve tabi sevgileri :)

PAZAR GÜNÜ

"Şurdaki bir tavşana benziyor" dedim Berkeye parmağımla o bulutu işaret ederek. Sonbahardayız ama bugün yazın son günü gibi sanırım. Bizde bu fırsatı değerlendirelim pikneğe gelelim dedik. Kendimizi çimlere attık.

"O nasıl tavşan öyle? Kuyruğu bile yok" dedi Berke.

"Berkeeee tavşanların kuyruğu mu olur?"

"Olmaz mı?"

Malesef bu sorunun cevabını bende bilmiyorum. Ama hatırladığım kadarıyla ponpon gibi çok minik bir kuyruğu vardı.

"Bende bilmiyorum" dedim. Önemli olan tavşanların kuyruğu falan değildi. Bizim aramızın iyi olmasıydı. Yanyana cimenlerde uzanmış masmavi gökyüzünü izliyorduk. Ve bu bana huzur veriyordu.

Berkenin yüzüne baktım dün kaşındaki patlamış olan yere pansuman yapmıştım. Ama hala kanıcakmış gibi duruyordu. Elimi nazikçe kaşının üstüne koydum.

"Acıyor mu?" dedim.

"Hayır dün o kadar iyi baktın ki bana geçti."

"Ne yazıyordu o kağıtta?"

"Sanırım bide öpmen gerekecek o zaman geçer eminim." dedi beni duymazlıktan gelerek.

"Berkee!"

"Of Eylül şu anı bozmasanda sadece yaramı öpsen oda geçse?"

"Keşke her yaranı böyle iyileştirebilsem" dedim kaşına hafif bir öpücük bırakarak.

"Sen benim yanımda ol ben yara alsamda hep iyileşirim prensesim" diyerek oda elimi tuttu ne öptü. Bu mutluluğu hiç birşeye değişmezdim. Tekrar yanına yatıp elini tuttum.

"Eylül bak şurdakide bir korsana benziyor" dedi parmağını kaldırarak göstermeye çalıştı.

"Evett kaptan Jack Sparrow" dedim gülümseyerek. Ona baktığımda oda gülmeye başladı.

"Birileri korsan hayranı heralde?" dedi.

"Hmm sadece Johnny Depp"

"Vayy bizim papuc damda." dedi trip atarak.

"Ya Berke onun bir hayranı olabilirim ama benim dünyam sensin."

"Tabi ki de öyle olucak" dedi kibirle. Egoist bu çocuk ya.

"Seni şımarık" diyerek dil çıkardım.

"Sensin şımarık şuraya bak bana dil çıkarıyor"

"Ne var? "

"Ben sana Jonny Depp'i göstericem"

"Ooo çok korktum"

Bana dönüp kötü kötü bakmaya başladı. Ya bir oyuncudan bile kıskanıyor adam 51 yaşında bee.

"Tamam tamam ya korktum bi daha böyle bakma!"

"Sende kaşınma."

"Benim karnım acıktı. "

"Acıkmasa şaşardım."

İstemsiz olarak yine dil çıkardım. Pinik sepetimizi açtım. "Bakalım burda neler var"

İçinden iki salata çıkarıp bi tanesini Berkeye uzattım. Zaten evde hepsini güzelce yıkamıştım.

"Bununla mı doyucam ben?" dedi.

Mutluluktan YolculukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin