Bölüm 6 - SAHTE MUTLULUK

910 200 5
                                    

Miray telefonu kapatıp bana döndü. "Buraya geliyorlar."

"Hm anladım zaten " dedikten sonra yine telefon çalmaya başladı. Bu sefer benimkiydi. Annem arıyordu. Sonunda!

"Efendim anne" dedim.

"Eylül neredesin? Neyse hemen eve gel konuşmamız lazım." Ne kadar sorumluluk sahibi bir anne.

"Bende seni bekliyordum geliyorum şimdi."

"Bekliyorum." Telefonu cebine koydum. Miray meraklı gözlerle bana bakıyordu.

"Annem eve gelmiş sonunda ben çıkıyorum" dedim.

"Tamam canım ama bana haber ver" derken zil çaldı."Berkeler gelmiştir" dedi Miray. Birlikte kapıya ilerledik Miray kapıyı açtı Berkeyle Enes karşımızda duruyordu. Onlar içeri girerken biz Mirayla vedalaştık. Ben tam çıkarken Berke"Nereye gidiyor?" diye sordu bunu duymuştum kapı kapanırken. İçimden sana ne ki diye geçirdim. Neyse şimdi gidip annemle konuşmam lazımdı. Eve girdiğimde anne diye seslendim annem buradayım deyince onun salonda olduğunu anladım hava kararmaya başlamıştı saat ne çabuk geçiyor anneme baktığımda koltukta oturuyordu babam nerede?

Annem "Otur" dedi. Yanındaki tekli koltuğa oturdum. Bir şeyler söylesin diye bekliyordum. Susuyordu. "Anlatacak mısın artık anne kaç gündür neler oluyor?" dedim sinirle.

Annem "Hiç uzatmadan konuya giriyorum kaç gündür sana söyleyeceğim sözleri toparlamaya çalışıyorum. Babanla boşandık. Babaannenin öldüğü gün seni babanın telefonundan aradım telefonu bende kalmıştı sonra telefon çalmaya başladı bir erkek ismi yazıyordu baban o sırada yanımda değildi ben açtım. Bir kadın sesi duydum aşkım falan bir şeyler saçmalıyordu ve ağlamalı bir sesi vardı güya baş sağlığı için aramış buna inana biliyor musun? Baban beni bunca zamandır aldatıyormuş! !" Dedi. O an ne diyeceğimi bilemedim. Babam annemi aldatıyormuş? İçimde fırtınalar koparken düşünmeye başladım. Ondan nefret etmiştim bu son yaşananlar beni sarsmıştı. Daha yeni yeni kendime gelmişken şimdi birde bu yok artık ya. Annemle babam boşanmış her şey kötü gidiyor. Hayatım alt üst oldu. Gerçekten ne yapacağımı bilmiyordum bende içimden geleni yaptım. Ayağa kalktım ve kapıdan dışarı çıktım annem arkamdan nereye diye bağırıyordu fakat umurumda değildi. Nereye gittiğimi bende bilmiyordum. Ah yeter artık tüm yaşadıklarım rüya olmalı. Yaklaşık otuz kırk dakika depresif depresif düşünürken kendimi sahil kenarında buldum. Hava iyice kararmıştı. Denize karşı bir banka oturdum ellerimi hırkamın cebine koydum denize bakmaya başladım bu bana huzur veriyordu. Deniz rüzgar dalga sesleri sanki şu an sadece ben vardım. Hiç bir şey umurumda değildi şuan. Lanet olsun eski hayatımı istiyorum. Birden yaşlarım akmaya başlamıştı istemsiz. Kendimi tutamıyordum. Derinlere dalıp gitmişken yanıma biri oturdu kim olduğuna baktığımda çok şaşırdım burada ne işi vardı? Hiç bir şey demeden denizi seyrediyordu benim yanıma oturduğunun farkında mıydı??

BERKE YAZGIR

Miraylardan çıktığımda canım çok sıkılmıştı. Enes'te eve gidince yalnız kaldım. Eve gitmek istemiyordum biraz yürümeye karar verdim canım sıkıldığında genelde sahile inerdim. Oraya vardığımda Eylülü bankta otururken gördüm. Ah o kadar masumdu ki o gözleri kıskanılacak derecede güzeldi. Ondan ilk gördüm andan beri hoşlanıyordum aramız bir türlü düzelemedi ama. Eylül neden evde değildi? Miray bana annesinin aradığını ve eve gittiğini söylemişti. Yalan mıydı? Yanına oturdum ona hiç bakmadan denizi seyretmeye başladım. Şuan beni izlediğinden emindim bakışlarını üstümde hissettim.

"Evde olduğunu sanıyordum neden buradasın.. Bu saatte?" bunları yüzüne hiç bakmadan söyledim. Kız başına bu saatte buralarda olmaması lazımdı.

"Sen neden buradasın?" dedi titrek bir sesle. "Canım sıkıldı. Ve canım sıkıldığında buraya gelirim." dediğimde ona döndüm gözleri kızarmıştı ve bana çatık kaşlarıyla bakıyordu ağlamıştı ama neden?

"Benimde canım sıkkın" dedi burnunu çekerek. 

"Ne oldu Eylül Miray'a da eve gideceğim demişsin ama buradasın?" Ona hesap soruyordum buna hakkım yoktu ama onu ve onun ne yaptığını çok merak ediyordum. Neden ağladığını da.

"Evet eve gittim.." duraksadı

"Evet anlat"

"Annemle babam.." deyip tekrar ağlamaya başladı. Ne olduğunu çok merak ediyordum kolumu omzuna attım ve kendime çektim benim omzumda ağlıyordu. Ağlamasını istemiyordum.

"Tamam sakil ol ağlama" onu teselli etmeye çalıştım işe yaramadı tabii ki de. Bir süre öylece durduk. Sonra bana neler olduğunu anlattı. Onu hiç anlayamayacağım için bir şey diyemedim. Bizimkiler ayrılsa umurumda olmazdı herhalde zaten ayrı gibiler. Beni hiç umursadıkları yok. Bir zaman sonra bende onları umursamamaya başladım.

"Eylül... Bizimkilerde pek farklı sayılmaz ben alıştım artık sende alışırsın. Her şeye yeniden başlayacaksın belki ama sabretmen lazım." dedim.

"Sizinkiler demi ayrıldılar?" dedi şaşkınlıkla.

"Hayır ama ayrı gibiler eminim başka sevgilileri bile vardır evlilikleri kağıt üzerinde aslında evlendiklerinde birbirlerini seviyorlardı sonra ne olduysa uzaklaştılar birbirlerinden onları bağlayan bir benim. Bazen eve gelmedikleri bile oluyor" dedim. Umarım onu doğru yoldan teselli ediyorumdur.

"Neden ama neden böyle oluyor annemle babamda birbirlerini çok severek evlenmişler. Ben sevdiğimi asla aldatmam." Masumsun Eylül kimseyi kandırmak aklına gelmezde ondan.

"Gerçek hayat böyle. Üzme artık kendini hem babanla yine görüşürsünüz." dedim.

"Hiç sanmıyorum o adamdan nefret ediyorum bir daha yüzünü bile görmek istemiyorum." deyip yeniden ağlamaya başladı.

"Tamam şimdi sakin ol ve ağlama. Çünkü ağladığında hiç bir şey düzelmeyecek. " dedim. İçim gidiyordu.

"Başım ağrıyor." Bu kadar ağlarsan ağrır tabi.

"Hadi seni ev bırakayım biraz dinlen" dedim.

"Ben giderim." deyim ayağa kalktı. Bir kere inat etmese? Bende kalkıp kolundan tuttum. "Ben bırakacağım" deyip kesin bir sesle konuştum. Bu saatte yalnız gitmesine izin veremezdim. Bu sefer itiraz etmedi gözlerimin içine baktı ve sonra önüne döndü birlikte yürümeye başladık. Siteye konuşa konuşa gelmiştik zaman nasıl geçti fark etmedim bile.

Eylül "Birkaç gün boyunca sadece uyumak istiyorum. " dedi.

"Uyuyup unutmak yada sorunlarından kaçmak.? Hiç bir işe yaramaz sadece biraz geciktirirsin yaşadığın acıyı" dedim.

"Haklısın aslında. Senle konuşmak iyi geldi. Teşekkürler" deyip tebessüm etti. Eylül sen böyle gülerken yanından ayrılamam.

"Bir şey yapmadım ki. Ama bir daha seni tek başına bu saatler de dışarıda görmeyeyim" dedim. Şakayla karışık söyledim ki yanlış anlamasın. Gülerek arkasını döndü ve neşeli sesle "İyi geceler" dedi. Aslında hiç içinden gülmediğini biliyordum. Sahte bir mutluluk.

Mutluluktan YolculukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin