Bölüm 10 - İŞKENCE

888 159 7
                                    

Multimedia'da ki Yeliz.

Enes yanında esmer bir çocukla bize doğru gelmeye başladığında şaşırdım yalnız gelir diye umuyordum. Berke çocuğa "Oo arap" diye tokalaşınca  bi an ona inanamadım. Arap nedir ya? Arap mıydı? Çocuk bana döndü elini uzattı "Selam" dedi.  Elini sıkımakta tereddüt etsemde elimi uzattım ve beceriksizce gülümseyip "Merhaba" dedim. Şuan çok sıkılmıştım. Enes bana "Naber" diyince ona döndüm. Aslında Mirayla çıksalar iyi olurdu bizde Berkey ile ne diyosun Eylül olmaz öyle şey. Bu düşünceyi kafamdan sildim. "İyiyim sen" dedim. Oda "İdare eder" dedi. Gülümseyerek karşılık verdim. Berkeye baktığımda beni izliyodu. Bakışlarımız kesiştiğinde kafamı hemen çevirdim. Onlar konuşmaya başladığında dahada sıkılmıştım. Tek kız bendim. Eve gitmek istiyodum. Ayağa kalkarak "Ben eve gidiyorum" dedim. Berke de

"Ben bırakırım" diye atıldı hemen. Hiç başlama lütfen.

"Ben kendim gitmek istiyorum" deyip yürümeye başladım. Kolumdan çekip beni durdurdu.

"Bu kadar inatçı olmak zorunda mısın birlikte geldik ve birlikte dönücez." Bana inatçı diyene bak?

"Senin arkadaşların burada ayıp olur." dedim.

"Hayır olmaz"

"Lütfen Berke yalnız gitmek istiyorum. "Aslında birlikte dönmeyi planlamıştım ona teşekkür edecektim falan. Ama hiç bir zaman kafamda canlandırdığım gibi olmaz.

"Peki" dedi. Peki mi? Pes etti. Bu kadar kolay olacağını beklemiyordum. Ellerini kolumdan çekti. Bende arkamı dönüp buradan çıktım. Tuhaf hissettim bir an bir boşluk gibi kötü oldum. Acaba bana küser mi? Lütfen küsmesin sadece arkadaşlarıyla arası bozulmasın diye yaptım. 

Caddeye çıkmak için otoparktan geçmem lazımdı. Ne kadar sessizdi kimse yoktu. Biraz ürpertici. Adımlarımı hızlandırmıştım. Ve birden iki tane adam yolumu kesti. Altıma yapacağım kalbim çok hızlı atmaya başlamıştı. Korkudan. Adamlardan biri "Bizimle geliyorsun" dedi ve ikiside kolumu hiç kibar olmayan bir şekilde tuttu. Bende bağırmaya başladım. Yapabileceğim hiç bir şey yoktu çok güçlülerdi. "İmdat! Yardım edin!" of hiç kimse yoktu help me! Beni arabanın arkasına doğru resmen sürüklediler. Ve karşıma iki tane kız çıktı. Bir dakika! Bu kız tanıdık. Berke'nin eski sevgilisi. İsmini unuttum neydi. Hani şu psikopat olan. Belki beni kurtarır polise falan haber verir ?" Kızı getirdik Yeliz hanım." Evet adı Yelizdi. Ne? Herşey şuan kafama dank etti. Adamları bu Yeliz tuttu. Bende beni kurtarır diye düşünüyorum.       

"Bende seni bekliyodum Eylül." İsmimin üstüne basa basa söyledi. Ne yacağım şimdi ben bu iki adam olmasa her türlü başa çıkardım ama bu ruh hastası resmen adam tutmuş benim için! Şuan çok çaresizdim biri beni kurtarsın.

"Ne istiyorsun" dedim korktuğumu belli etmemeye çalışarak. Diğer adını bilmediğim kızda yanıma geldi. Adamlar hala kollarımı tutuyordu bende kurtulmaya çalışıyodum. Ve çok yorulmuştum.

"Benden aldığını geri" dedi. Ben ne aldım lan senden biraz düşününce Berke bu ruh hastasına sevgili olduğumuzu söylemişti.

"Ben senden hiç bişey almadım." dediğimde kaşlarını çattı ve gözümün az yukarsına yumruk attı. Çokta acımadı ama kendimi bir an bir filmin içinde hissettim. 

"Berke'yi benden çaldın! " diye bağırdı. Sen nasıl bi psikopatsın Allah'ım sen koru ne yapacaktım  ben? Bu kız beni öldürür. Hemde hiç uğruna. Berkeyle çıkmıyoruz bile lan.

"Ne saçmalıyosun sen o zaten seni sevmiyodu çoktan ayrılmıştınız. Bırak beni burdan kurtulunca..." dedim. Yeliz yanındaki kıza Kaş göz yaptı kız bana dönüp karnıma çok sağlam bi tekme attı acıyla inledim. Bu sefer canım çok yanmıştı. Gözlerim yaşardı. Ağlamamak için kendimi zor tuttum. Telefonum çalmaya başladı. Yeliz telefonumu cebimden çıkardı yine sinirle tırsladı. Kimin aradığını bana gösterdi. Berke " Bak kim arıyor." dedi telefonu sallayarak. "Ruh hastası ver telefonumu! Çok uzattın ama yeter!" diyerek bağırdım. Sabrım kalmamıştı.

Mutluluktan YolculukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin