Çok fazla bekletmemek için hızlıca yazdım bu bölümü ve diğer bölümlere göre kısa olsa da paylaşıyorum, lütfen bol bol yorum yapın olur mu canlar? Öpüyorum sizi :*
Gecenin bir yarısı uykusundan sıçrayarak uyandı omega.Alnından, şakaklarından oluk oluk ter akıyordu. Saç dipleri yapışkan bir his bırakıyordu Sarp'ta. Göğsü derin nefeslerle ve hızla inip kalkıyor, gözleri odasını turlarken bir durak noktası belirleyemiyordu bile.
Boğazından bir inleme koptu, neden olduğunu bilmediği. İki eli de göğsünde yumruk şeklinde kıvrıldı ve tişörtünü çekiştirmeye, sıkmaya başladı. Yatakta neredeyse kıvranır pozisyona gelmişti, yine de, damarlarında iğne geziyormuşçasına hissettiği bu somut acının neyden kaynaklandığını anlayamıyordu.
Odaklanamıyordu ki, acı çok fazlaydı. Göğsünden ellerine, bacaklarına yangın misali yayılıyordu. Pencereden yüzüne vuran ışıklar geceyi aydınlatsa da sımsıkı örttüğü göz kapaklarının ardından hiçbir şey görmüyordu omega, sadece karanlıktı ve sadece bu acının geçmesini istiyordu.
Bir an sonra tişörtünü buruş buruş hale getiren ellerinde ıslaklık hissetti. Yapışkan, ıslak, akışkan... Aynı his dudaklarında da hakim oldu. Gözlerini zor bela araladı, ellerinden birini titremesine engel olamadan burnuna götürdü.
Parmaklarına bulaşan kırmızı sıvıyı gördüğü anda yine ve yine, omega kurdu acıyla uludu. Kemiklerini sızım sızım sızlatan ve damarlarını patlatacakmışçasına vücudunda dolaşan acıya ek olarak, içinde debelenen kurduna söz geçirmeye çalışıyordu Sarp.
Omega dışarı çıkmak, alfasına koşmak, ona kavuşmak istiyordu. Ama farklıydı bu, bir şekilde hissediyor ve biliyordu Sarp.
Son karşılaşmalarından bu yana geçen bir haftada sürekli ama sürekli alfanın hasretini çekmiş olsa da hiçbirinde burnu kanamamış, vücudundan kopup giden ter damlacıkları tüm bedenini sarmamış, ağrıdan dayanılmaz hallere düşmemişti.
"Alfa..!"
Aklına gelen ihtimal, olmaması için yalvarabileceği bir durumdu.
Uyandığından beri derisini söküp atma isteğiyle kıvrandıracak derecede sızlayan mührü tüm bu acıları kat be kat arttırırken aklına gelen ihtimal, omegayı dipsiz bir hüzün girdabına soktu.
Eğer kendisi bu haldeyse... Alfasının ne denli yaralanmış olabileceğini düşünmek dahi istemiyordu.
Eş mührü duyguları, konumları, eğer yeterince kuvvetliyse düşünceleri bile eşlerin birbirleriyle paylaşmasına yarayabilirdi ancak acıyı iletmek, sadece had safhada ve aşırı yaşanan durumlarda söz konusuydu.
Zira alfa, ne olursa olsun omegaya acısını ve zayıflığını göstermek istemez ve içgüdüleri etkisiyle kendini sıkar, bir şekilde güçlü görünmeye zorlardı kendini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mon âme » bxb
Werewolf❝ Kızıl Gece'nin düşman ettiği iki sürünün varislerinin, birbirlerinden kilometrelerce ve yıllarca uzak kalmalarına rağmen, ruh eşleri olması kaderin bir cilvesi değildi de neydi? ❞ [omegaverse & mpreg] 060321