Merhabalar! Sizlere iftar sonrası tatlı getirdim ^.^ Afiyetle yiyin efenim.
Bu hafta çarşamba, perşembe, cuma günü peş peşe sınavlarım vardı, bu nedenle yeni bölümün gelişi biraz uzun sürdü ama bundan sonraki birkaç bölüm seri gelecek, uzunca bir süre sınavım yok.
Bilgilendirmemi ve açıklamamı da yaptığıma göre, sizlere keyifli okumalar diliyorum~
"Gitmek zorunda mısın?" diye hüzünle mırıldandı omega, başlarda hiç hoşlanmadığı ancak kısa sürede hakkındaki önyargıların kırılmasını sağlayarak Sarp'a kendini sevdiren alfa kıza, Mira Kargılı'ya sarılırken. "Biraz daha kalsaydınız keşke..."Mira, omeganın sesindeki burukluğu fark ettiğinde geri çekildi ve Sarp'ın alnına yumuşak bir fiske attı. Mührünü yine bir fularla kapatmış olan omeganın yüzü, hissettiği anlık acıyla buruştu ve o sırada Mira, kelimelerini sıraladı. "Çok bile kaldık aslında, başta sadece bir hafta kalacaktık ama babamın izin vermediğini biliyorsun. İşten daha fazla izin alamam."
Sarp dudaklarını büzdü. "Arkadaşlığına alışmıştım," dedi önce Mira'ya, sonra da arkasındaki Ahu'ya bakarak. "İkiniz için de geçerli bu."
Mira, söyleyeceklerini kimsenin duymaması adına omeganın kulağına yaklaştırdı ağzını ve fısıldadı. "Bence bizim yerimize alfan seninle yeterince ilgileniyordur. Dürüst ol, onun yanındayken bizi unutuyorsun di' mi?"
Sarp küçük bir kıkırtı bıraktı. "Elbette, başka türlü olamayacağını biliyorsun," diye fısıldayarak karşılık verdi alfaya.
Mira, Sarp'ın bir omzunu pat patladıktan sonra geri çekildi ve kocaman gülümsedi. "Merak etme, olabilecek en kısa zamanda tekrar geleceğiz. Ayrıca kendimi çok da özletmem sana, telefon diye bir icat çıktı haberin var mı?" Söyledikleri herkesçe duyuldu.
Sarp gözlerini devirdi. "Ha, ha ve ha."
İkilinin konuşmasını, aslında vedalaşma, gülerek izliyorlardı büyükler.
Polat Kargılı, kızının ve henüz yeni tanıştığı sevgilisinin gidecek olmasına üzülüyordu ancak Mira'nın kuzey bölgesinde bir hayatı olduğunu, işinde başarılı bir kadın olarak şirketten daha fazla uzak kalamayacağını biliyordu. Esasında; kızı, kendisinin yanına gelip de sürü dışında çalışmak istediğini ve başka planlarını açıkladıktan sonra, orta yaşlı alfa adam buna sıcak bakmıştı. Kızının tüm bu karmaşadan uzak kalması iyi olurdu yani, tıpkı Sarp gibi. Dolayısıyla, şimdi, sızlanmak için pek de hakkı olmadığını biliyor ve doğrusu bunu yapmak konusunda da istekli davranmıyordu; o sadece kızından ayrılacağı için üzülen bir babaydı.
Demir, Uğur ve Damla Kandal ise çocukluk döneminden sonra ilk defa yakın zamanda yüz yüze gelmiş olan ikiliye tatlı bir anıyı anımsarcasına sevecenlikle bakıyorlardı. Ah, eklemek gerekirse, Damla Kandal'ın gözü arada sırada fulara kaymıyor değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mon âme » bxb
Werewolf❝ Kızıl Gece'nin düşman ettiği iki sürünün varislerinin, birbirlerinden kilometrelerce ve yıllarca uzak kalmalarına rağmen, ruh eşleri olması kaderin bir cilvesi değildi de neydi? ❞ [omegaverse & mpreg] 060321