HEYYOOO NASILSINIZ MİLLET???
İki ay aradan sonra yeniden buluştuk şaka gibi 🥺 Sizi bu kadar beklettiğim için çooook üzgünüm, umarım bir daha olmaz...
Bölüm normalde uzun olacaktı çünkü yazmayı planladığım çok şey vardı fakat 3K sonunda tam da sahne geçişinde bitince sizleri daha fazla bekletmemek adına (sanki iki ay bekletmemişim gibi 🙄) bu hâliyle yayımlamaya karar verdim, diğer bölümü de olabilecek en yakın zamanda yazabilirim umarım...
Nys fazla uzatmayacağım, keyifli okumalaarrr ❤️
Şafağın dökmek üzere olduğu, gece karanlığının aheste bir yavaşlık ve tembellikle elini çekmeye başladığı günün henüz erken saatlerinde, omuzları üzerinden sırtını okşayan orta uzunluktaki siyah tutamların ensesinde bıraktığı o kaşıntı hissiyatına dayanamayarak nihayetinde saçlarını toplayan bedenin sahibi, kara gözlerini tıpkı bir kuzgun gibi zifiri semaya dikti; kor gibi yanan hareleri yeşil çatlaklara gebe kaldığında omuzları gerildi ve kurdu uyanarak delicesine feromon salgılamaya başladı, genzinden bir hırıltı koptu, ve sadece birkaç saniye sonrasında, alnından burnuna dek desen oluşturan gri tüylerin haricinde tümüyle siyaha bulanmış koca bir kurt sokağın ortasında bütün heybetiyle kendini gösterdi.Kurt, son kez arkasına dönüp metreler ötedeki otele baktığında, ışığı yanan odanın içerisinden yükselen kahkahaları sanki hemen yanı başındaymışçasına duyabiliyor, için için kavruluyordu hırsla; Sarp ve Alaz'ın birbirine duydukları koşulsuz güvenden öte, sevgilerinin derinliği, kanını kaynatmış, duygularını şaha kaldırmış ve planını bir ân önce gerçekleştirmesi gerektiğine vurgu yaparak zihninde bir şimşek çakmasına sebebiyet vermişti.
Zamanı geliyordu; nihayet, yıllar boyu halk arasında efsaneleşerek varlığını sürdüren deltanın ortaya çıkma vakti çok yakındı ve vazgeçmeyecekti, vitası için, gerekirse tüm yeryüzünü yakıp yıkar, yine de onun intikamını almadan huzura kavuşmazdı.
Vitasına yaşatılan, dayatılan hayatın hesabını soracaktı.
Sadece biraz daha beklemesi gerekiyordu.
•
"Babam köpürecek." Yüzündeki endişeli ifadeye engel olamayan Omega, harelerine yansıyan sinsi parıltıları gizleyemiyor, yaşadığı kaygıya rağmen alfasıyla geçirdikleri muhteşem ötesi bir gecenin mevcudiyetinden asla pişman olmayacağını biliyor, rüyalardan fırlamışçasına yaşadığı birkaç saatin gerçekliğini sorguluyor fakat neticede Alaz'ın boynundaki izi görüyor, yüreğine çöken rahatlamanın ve kalbini tümüyle saran mutluluğun esiri oluyordu; birbirlerini mühürlemiş oldukları gerçeği öylesine uçuk bir hayal gibiydi ki muazzam bir düş olmadığına inanmak için eşini dakika başı öpüyor, onun sıcak tenini ve varlığını hissederek teselli oluyor, ve nihayet döngüyü tamamlayarak, tek bir gün üzerine aldıkları sözü epey geçirdiklerini ve sürüye dönmekte geç kaldıklarını hatırlıyor, serzenişlerine devam ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mon âme » bxb
Werewolf❝ Kızıl Gece'nin düşman ettiği iki sürünün varislerinin, birbirlerinden kilometrelerce ve yıllarca uzak kalmalarına rağmen, ruh eşleri olması kaderin bir cilvesi değildi de neydi? ❞ [omegaverse & mpreg] 060321