Çok önemli olduğunu düşündüğüm bir bölümle geldim sizlere; biraz duygusal, biraz da şaşırtıcı...
Keyifli okumalar canlarım~
"Amcanla konuşacağın konusunda ciddi miydin Sarp?!" Damla Kandal, seri adımlarla ormana yürüyen genç omeganın ardından koşuyordu. Sesindeki panik apaçık barizdi ve gözleri endişeden kocaman açılmıştı. "Uğur senin tüm suçlamalarını reddedecektir, işe yaramayacak ki..?"Sarp, sürü merkezinden ormana giren patikada epeyce ilerlemişken yengesinin dedikleriyle aniden durdu yolun ortasında. Çatık kaşlarının ilginç bir şekilde sevimlilik kattığı çehresini yengesine çevirdi ve çakmak çakmak parlayan grilerini omega kadının yüzünde gezdirdi. "Suçlama değil, gerçek. Önce bunda bir anlaşalım Damla anne, amcam da olsa sürüye ihanet eden birisini savunamam ben!"
İç çekti Damla. "Tamam," dedi usulca. "Tamam, haklısın ama böyle olmaz Sarp. Bu şekilde bodoslama dalamazsın olayın içine. Ters tepecektir."
Ellerini saçlarına geçirdi ve parmakları kahverengi tutamlarını çekiştirdi hafifçe. "Umrumda değil! Bu belirsizliğe dayanamıyorum daha fazla! Duyduğum konuşma inkâr edilemez biçimde ihanetini kanıtlıyordu ama... Ya dün Alaz'ın dedikleri ne o zaman Damla anne!?"
Genç olanın söyledikleriyle bakışlarını toprak yola indirdi ve hüzünle mırıldandı Damla. "Ben... Bilmiyorum Sarp, hiçbir fikrim yok."
"İşte, bak... Hiçbir şeyden emin olamıyoruz artık, her şey birbirine girdi." Umutsuzluk ve yalvarış dolu bir ifade hakimdi Sarp'ın gözlerine. "Amcamın dost mu yoksa düşman mı olduğunu anlamak zorundayım! İyi ya da kötü, bilmiyorum hangisi ama bilmeye ihtiyacım var!"
"...Tamam, gidelim o zaman. Eğer seni üzecek bir şey söylemeye kalkarsa karşısında beni bulacak." Kararlı bakışlarını yerden kaldırıp Sarp'a dikti. "...ama Sarp, gerçekleri inkâr edemeyeceği kadar sıkıştırmamız gerek onu, biliyorsun değil mi?"
Başını salladı aceleyle. "Teşekkür ederim," Öne bir adım attı ve hafifçe eğilerek Damla Kandal'ın yanağına minik bir öpücük kondurmadan önce mırıldandı. "Arkamda olduğunu hissettirdiğin için teşekkür ederim, anne."
Burukça gülümsedi Damla ve tek elini kaldırıp Sarp'ın saçlarını okşadı hafifçe. "Her zaman."
Sarp geri çekildikten sonra "Alaz da orada olacak." dedi kendisine hâlâ duygusal bir bakış atmakta olan kadına. Bu sayede Damla da silkelendi ve ciddileşti. Tek kaşını kaldırıp sorarcasına baktığında açıkladı Sarp. "Dün gece konuştum onunla, başta tıpkı senin gibi karşı çıktı ama ne olursa olsun zarar görmeme izin vermeyeceğini de söyledi." Meftun bakışları dalgınlıkla ormanın yeşilliğine yönelirken iç çekti.
"Çok seviyorsun Sarp, güzel seviyorsun..." Yumuşak, ılımlı bir sesle fısıldadı Damla. "Sen ve bebeğin için mutluyum."
Sarp'ın eli refleksle karnına gitti ve bakışları kıyafetinin altından belli olmayan minik çıkıntılı göbeğine takıldı. "Ben de Alaz'la ikimizden bir parça taşıdığım için mutluyum. O bunu hak ediyor," Gözlerini karnından çekip başını kaldırdı. "Baba olmayı hak ediyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mon âme » bxb
Werewolf❝ Kızıl Gece'nin düşman ettiği iki sürünün varislerinin, birbirlerinden kilometrelerce ve yıllarca uzak kalmalarına rağmen, ruh eşleri olması kaderin bir cilvesi değildi de neydi? ❞ [omegaverse & mpreg] 060321