Dün akşam saatlerinde de bir bölüm yayımladım, onu atlayıp buna geçmediğinizden emin olun canlarım <3
"Sarp, yandaki sepetten biraz ekmek uzatır mısın?" Damla Kandal, akşam yemeği başladığından beri durgun olduğunu fark ettiği omegaya seslenerek onun dikkatini çekmek istemişti, ki amacına ulaşmıştı da. Sarp irkilerek kendine geldiğinde hemen çaprazında oturan yengesinin kendisine bakışlarını görmüş, ne dediğini anlamadığından öylece bakmıştı ona. Omega kadın, sadece bir saat önce, yani yemek başlamadan önce hazırlıklar yapılırken Sarp'ın keyfinin yerinde olduğundan emindi ancak şimdiki durgun halleri, üstelik nedenini bilmiyordu, kendisini yavaş yavaş korkutmaya başlıyordu.Sarp'ın dalgınlığından sıyrıldığını fark ettiğinde yumuşak bir sesle tekrarladı. "Ekmeği uzatabilir misin oğlum?" Sarp, biraz tutukluluk biraz da anlamsızlık içinde elini sepete uzattı ve yengesine verdi. Bu ufak konuşma, Demir ve Uğur Kandal'ın dikkatini çekmemiş olsa da yengesinin endişelerini arttırmaktan başka bir işe yaramamıştı.
Bebekle ilgili bir durum mu vardı acaba..?
Ne olursa olsun, bunu kalabalık bir masada, üstelik de Baş Alfa'nın da yanlarında oturduğu yerde dile getirip şüphelerin üzerlerine çekilmesine neden olamazdı.
Bu yüzden; Sarp'ın anlayacağını umduğu biçimde ona hem uyarırcasına hem de ne olduğunu sorarcasına baktı. Aldığı karşılık ufak, solgun bir gülümseme ve iki yana baş sallama oldu.
Sarp, amcasının konuşmasına şahit olduğu andan beridir iyi değildi, gerçekten iyi değildi. Emre'nin bahsettiği o iki kişiden birisinin, alfa olanın amcası olduğu düşüncesi beynini kemiriyor, inkâr etmeye meydan dahi vermeyen apaçık konuşma karşısında ezildiğini hissediyordu.
Yemek boyunca eli bir an olsun karnından ayrılmamıştı, yengesi ve kendisi dışında hamile olduğunu bilen kimse olmadığından, diğerlerinin ve özellikle de hemen yanında oturan babasının bu hareketi midesinin kötü ve bulanıyor olabilmesi ihtimaline yoracağını biliyordu. Umuyordu ki kendisine sorulmazdı, zira konuşmaya kalksa sesinden her şeyin anlaşılabileceğini biliyordu.
Devam eden yemek boyunca sessiz kaldı, kafasında dönüp duran karmakarışık düşünceler modunu artık iyice düşürürken bunu ifadesine yansıtmamaya çabaladı. Her taraftan kahkahaların yükseldiği bu toplanma gününde durgun oluşu sırıtıyor olabilirdi belki ama gerçekten elinden gelenin en iyisi buydu.
Yemekler yendi, tabaklar boşaldı, boşlar kaldırıldı, içki faslına geçildi ve nihayet yemeğin sonu geldiğinde Sarp dalgınlıkla yerinden kalkarken buldu kendisini. Hareketleri otomatiğe bağlanmış gibiydi.
Kimseye bir şey söylemeden ve üstelik kendisine seslenen yengesini de duymadan eve girdi, odasına yöneldi ve fark etmeden kapının sertçe kapanmasına neden oldu. Neyseki ev boştu ve suratına kapı çarpılacak birisi yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mon âme » bxb
Werewolf❝ Kızıl Gece'nin düşman ettiği iki sürünün varislerinin, birbirlerinden kilometrelerce ve yıllarca uzak kalmalarına rağmen, ruh eşleri olması kaderin bir cilvesi değildi de neydi? ❞ [omegaverse & mpreg] 060321