Seungmin'den
Çok tuhaftı her şey şaşkındım, şaşkındık. Çektiğim acıları eğer bağımız güçlü ise o da çekmişti. Ne saçmalık ne bağımız var daha yeni tanıştık. Acılarımı nerden bilsin ki.~Soyunma Odasında Olanlardan Birkaç Gün Sonra~
Okula gelmiştim o olanlardan sonra, yürümek bile zordu. İnsanlar bana iğrenç bir varlıkmışım gibi bakıyorlardı. Ne olmuştu ki ben dayak yemiştim tamam ama bu neden iğrendirmeliydi onları. Dalga geçseler anlardım ama neden iğreniyorlardı. Birkaç kişi gelip bana 'geceliğin kaça güzelim?' demişti. Burda ne oluyordu...
Ne olduğunu bilmiyordum, elime telefon dahi geçmemişti. Sınıfa iğrenç bakışlar ile geçtim sırama kimse yaklaşmıyordu. Arkadaşım dediğim kişiler sıramdan kalkmış başka yerlere yerleşmişlerdi. Telefonuma bakmam gerektiğini daha iğrenç bakışları görür görmez anlamıştım. Sadece ertelemiştim o kadar.
Telefonda baktığım şeylerden sonra...
O an ipler kopmuştu, ellerim titriyordu. Daha yeni oturduğum, içini dahi açmadığım çantamı alarak koşarak çıkışa yöneldim. Ben, ben ne yapmıştım? Kime ne zararım dokunmuştu, kimseye yanaşmazdım ben. Beni kullanmalarına izin bile verirdim ki...Ödevlerimi herkesle paylaşır, hiç biri ile arkadaş olma çabam yoktu. Kimseye yapışmazdım, neydi bunlara sebep olan? O günden sonra her şey daha zor olmuştu. Derslerim düşer diye olan korkumla kitap bile okumayıp sadece ders çalıştım. Uyumadım, burnumun kanamaları durmadı kimi zaman, bayıldım ama yine de ders çalıştım. Sıramı koruyordum hala 1.ydim ama bu beni mutlu etmiyordu artık. Duygularımı kaybetmiştim birkaçı hariç. Korku ve telaş...
Bu iki duygu o andan beri peşimi bırakmadılar ben özgüvensizdim derken artık yok olmaya gidiyordum. Her gün acı, her gün yıkıntı. Okula geldiğim her an sıramda yazanlar, dolabımdaki çöpler...
Yok olmak istiyordum, ölmek en iyisi gibi geliyordu. Ama ne zaman bunu düşünsem sanki ruh eşim beni hissediyordu ve kendi üzüntüme bir korku ekleniyordu. Benim korkum olmadığını hissediyordum ruh eşim de benim en canımın yandığı günlerde gece saatleri korkuyor olmalıydı. Ağlarken yüreğimde titrek bir çarpıntı hissetmemin başka bir sebebi olamazdı...
Bugünden
Gözlerine bakıyordum Hyunjin'in benim kadar şaşkın olan gözlerine. O an en şaşıracağım şeyi yaptı, iter diye beklediğim Hyunjin bana sıkı sıkı sarıldı. Duran göz yaşlarım birden yine gözlerimden inmeye başladı. O an yapabileceğim en doğru şeyi yaptım. Kollarımı ona sardım...
Bir süre sarıldık hala uzun öğle aramızın ortalarına gelmiştik. Yavaşça ayrıldık, bana gözlerinde sıcak bir bakışla "Hadi benimle arkadaşlarımın yanına gel? Hem bana güvenebilicek bir sebebin de var şuan de mi? Güven yani bana ne olur? Arkadaşlarıma da hem seni tanıştırmak, aralarında ruh eşini tek bulamayan kişi olmaktan kurtulmak istiyorum." demesi ile ben iyice yumuşamıştım. O bana böyle yaklaşırken nasıl hayır diyebilirdim ki...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koi No Yokan
FanfictionKoi No Yokan: Biriyle ilk kez karşılaştığında yaşadığın, bir gün ona aşık olacağını hissettiğin, olağanüstü duygu. Yalnız Seung artık dayanamayacak raddeye gelmişti... "Im ilk öpücük düşündüğümden daha güzelmiş, yoksa senin çilek dudakların yüzünden...