🖤23🖤

383 47 6
                                    

Hyunjin'den
Kavgayı yeni öğrenen sevgilim yüzümdeki yaraları da fark edince bir dakika bile yanımdan ayrılmıyordu.

Bundan memnundum tabiki

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bundan memnundum tabiki. Sürekli benimle ilgilenen bir Min vardı ve bundan memnun olmayacak mıydım?
Asla!

Bahçede dolaşıyorduk, sürekli Seungmin'e sarılıyordum. Utanıp kafasını göğsüme gömse de geri çekilmiyordu.

Bahçedeki insanlar bize çekinerek bakıyordu. Suçlu olma psikolojisi işte.
Masum bir insana çektirdikleri acının vicdanını yapıyorlardı.

Hatasını düzeltmeye çalışan yoktu bile. Sadece vicdan yapıyorlardı. Ne kadar samimiyetsizlerdi.

Yanımdaki Seungmin bebeğim heyecanla bana bir şeyler anlatıyor bende onu onaylayıp anlattıklarını dinliyordum.

Bir bebek gibiydi, tepkileri, hareketleri. Her şeyi kendini bana çekiyordu. Dayanamayıp yanağını sıkıp, sıktığım yanaklarına kocaman öpücükler konduruyordum.

Ama ne yapabilirim çok tatlı.

Biz böyle dolaşırken kısa süre geçmişti ki, Jeongin koşarak yanımıza geldi.

Ne olduğunu anlamamıştım. Merak içinde konuşmasını bekledim.

"Hyung, Jisung Hyung, Jisung Hyung'u dövmüşler! Minho Hyung'u bulamadım. O, o çok kötü Hyung sayıklıyor. Korktum sizi bulabildim sadece."

İşte şimdi şok olmuştuk. Seungmin ile birbirimize bakmaya başladık. Minho da iyi değildi o zaman.

"Jeongin biz Jisung'un yanına gidelim. Sende acilen diğerlerinin yanına git. Minho'yu arayın. O da kötü bir haldedir, simge yüzünden..."

Aklına yeni düşmüş olmalıydı. Hepimiz bu gibi durumlarda düşünme yetimizi kaybediyorduk.

Seungmin'le, Jeongin'in demesi ile spor salonundaki Jisung'un yanına doğru koşmaya başladık.

Ah! Jisung'un anksiyetesi berbat halde olmalıydı şuan. Hay böyle işi...

Seungmin'den
Elim ayağıma karışmıştı. Jisung'un bahsettiği anksiyete sorunları aklıma gelmişti direk. Şuan ne haldeydi kim bilir.

Jisung'u görünce yanına koştuk. Titriyordu, gerçekten kötü haldeydi. Ona sıkıca sarıldım, sayıklıyordu "Dokunmayın..." diye.

"Jisung, ben burdayım. Ben Seungmin'in. Sakinleş tamam mı, nolur sakinleş. Sana dokunmalarına izin vermeyeceğim. Sakinleş."

Titremesi azalıyordu. Kolları gevşiyordu.

Biz o haldeyken Chan Hyunglar gelmişti. Chan Hyung kucağında Minho'yu taşıyordu.

"Hissedince buraya gelmeye kalkmış. Bünyesi o hisle ve kendini zorlaması ile dayanamamış baygın bir şekilde bulduk."

O an kucağımda zaten kendinden geçmiş hissiz bakan Jisung da bayılmıştı...

Devamı ise kocaman bir kargaşa...

Devamı ise kocaman bir kargaşa

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Koi No YokanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin