Hyunjin'den
Öğle arası vakti gelmişti. Yemekhaneye gelmiştik hep birlikte. Minho Hyung bir şeyler anlatacağımı bilen tek kişiydi. Sakince yemeklerimizi yerken, "Birazdan size bir şeyden bahsedeceğim hızlıca yemekleri bitirip arka bahçeye geçelim mi" dedim.Hepsi başını salladı, Seungmin merakla bana bakıyordu. Ona gülümsedim ve yemeğini işaret ettim hızla yemeğini yemeye başladı.
Yemeğimi zaten bitirmiştim, onun yemeklerle aşk yaşamasını izlemek çok cazip gelmişti. Gözlerimi kırpmadan o güzelim ifadelerini izliyordum. Yemek yerken kendinden geçip aşırı şirin oluyordu.
Ona baktığımı fark edince bana gülümseyip hızlıca yemeye devam etti. Herkes yemeğini bitirince kalkmıştık. Seungmin'in elini tutmuştum. Herkes bize bakıyordu yemekhaneye girdiğimizden beri.
Kimseyi takmayıp çıktık. Arka bahçeye doğru ilerledik. Kısaca bugün spor salonuna erken gittiğimden falan bahsettim. Sonra da ses kaydından bahsedip, ses kaydını açtım.
*ses kaydı*
O Seungmin şerefsizi için çok uğraştım ben. İddiaya bile girmiştim, sağlam kasası vardı ve bunun için iddiaya girmiştim ben. Kabul edeceğini düşünmüştüm, arabasına iddiaya girmiştim o piç yüzünden araba bile kazanamadım. Soyunma odasında dövüp intikamımı çok güzel aldım. Ama şimdi bu yanındakiler beni deli ediyor. O kadar araba kaybettim bu şerefsiz gidip birileri ile çıkıyor. Yaptıklarım yetmemiş.
.
.
.
Seungmin'in morali bozulmuş şekilde başını eğdi. Korku dolmuştu gözlerine bunu fark edebiliyordum elbette. "Hiçbir şey yapamadan bunu okulun grubuna yaymamız gerek." dedim.Felix direk gözlerime bakıp, "O işi bana bırakın kolayca onların hesabını kırıp onların hesabından atıcam bu kaydı. Yaptıklarının yanında bu daha hiçbir şey. Çıkışta bunları bir yere çağırıp dövelim, nolur!" bunları demesi benimde çok aklıma yatmıştı. Ben başımı sallarken diğerleri de onaylamıştı.
Seungmin'in gözleri dolmuştu.
Seungmin'den
"İyiki yanındasınız, iki günde her şeyim oldunuz. Siz gelmeseydiniz belki ben hala ölmeyi düşünecektim, belki ölmüştüm bile..." bunlar gerçeklerdi.Hyunjin kollarını bana sarmıştı. Bende ellerimi boynuna götürdüm, şuan buna ihtiyacım vardı. Boynunda parlayan sembolle güç bulmuştum. Yine saçımı okşuyordu, o kadar huzurluydum ki. Bu sefer ağlamadım, göz yaşlarımı geri ittim.
Gülerek onlara baktım, "Siz benim için çok değerlisiniz 2 günde o güzel kalpleriniz ile bütün dünyamı düzelttiniz." hepsi bana tebessümle bakıyorlardı. "Zil çalmadan gidelim, çıkışta bende sizinle geleceğim sonunda bana yaşattıklarını yaşamalarını istiyorum." bunu demem ile hayır diyecek olsalar da susmuşlardı.
Hyunjin ile bahçede el ele tutuşarak sınıfa doğru ilerliyorduk. Bize bakanları umursamıyordum önemli olan onların değil ikimizin düşüncesiydi. Başımı omzuna yasladım, hep birlikte ilerliyorduk. Yanımızda yürüyen çiftlerde bizim gibiydi.
Hyunjin yeniden konuştu "Söylemeyi unuttum koç yeniden seçmeleri yapmak istiyormuş, ben ona söylediğimde zaten bunu düşündüğünü söyledi. Seungmin, koç seni arada tek antrenman yaparken izliyormuş, bunu biliyor muydun?" dediğinde başımı iki yana salladım. Lafına devam etti.
"Seni çok beğeniyormuş o zamanlar, seçmelere katılmanı istedi. Paslanmadıysa kaptan bile olabilir özgüven gerekli idi ona sadece dedi. Katılacaksın değil mi seçmelere? Hem Jisung ve Felix de katılacak bak." gülümsedim buna karşı.
"Aslında ben yaz tatilinde olaylardan sonra sadece ders çalışırken ailem biraz anlamasın diye dışarı çıkıp voleybol oynuyordum. Aslında kendimi geliştirdim bile sayılır." bunu dememle Hyunjin saçımı okşamıştı. "O zaman katılıyorsun."
"Evet, katılacağım, hem belki koçun dediği gibi kaptan olurum ha?" diyip kıkırdadım.Öyle bir amacım yoktu, takıma girsem yeterdi bana. Onlarda bunu biliyorlardı zaten. Benimle birlikte güldüler. Günüm güzel başlamıştı ve güzel devam ediyordu.
🌟JİSUNG SENİ SEVİYORUM/Z
SONSUZA KADAR OT8
#8 💛💛
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Koi No Yokan
FanfictionKoi No Yokan: Biriyle ilk kez karşılaştığında yaşadığın, bir gün ona aşık olacağını hissettiğin, olağanüstü duygu. Yalnız Seung artık dayanamayacak raddeye gelmişti... "Im ilk öpücük düşündüğümden daha güzelmiş, yoksa senin çilek dudakların yüzünden...