Selam canımlaaar ♡
Lütfen oy vermeyi unutmayın olur mu???
Elimden tuttuğu gibi çıkmıştık evden. Üstüm de ince bir hırkadan başka hiç bir şey yoktu. Evin arkasını dönünce durup etrafa bakmıştı. Güneş yeni yeni doğuyordu. Sokağın başın da ki yaşlı adamdan başka hiç kimse yoktu. O da evine girmek üzereydi zaten.
"Birazdan olacaklar için hazırlıklı ol. Eğer karışımıza biri çıkarsa sakın güçlerini kullanma normal bir kızmışsın gibi davran tamam mı?"
Normal bir kız gibi... Ben bir gün öncesine kadar normal bir kızdım değil mi?
"Tamam... dikkat ederim."
Ormanın içine girdiğimiz de yerler çamurluydu. Sık ağaçlar yüzünden Güneş'in zayıf ışıkları ormana bir türlü sızmıyordu.
"Daha hızlı olmanız gerek. Koşa bilir misin?"
"Evet ama niye bu kadar acele ediyoruz. O adam gitmedi mi sonuçta."
"Sevgilim olduğunu düşünüyor. Bir yerlerden çıkıp sana zarar vermeye çalışabilir. Bu yüzden hızlı olmamız lazım."
Konuşuyorduk ama koşmaya başlamıştık bile. Atlas ara da arkamızı kontrol ediyordu.
Çok hızlı koştuğu için ona yetişmem git gide zorlaşmaya başlamıştım. Hava yeniden bozmaya başlamıştı. Yağmur yavaş yavaş yağıyordu zaten çamur olan toprak iyice kaygan olmuştu.
"Ben daha fazla koşamayacağım. Bayılıp kalacağım yoksa." Eğilip dizlerime yasladım ellerimi. Nefes nefeseydim ve bacaklarım titriyordu.
"Arven çok yolumuz kalmadı. Kalk hadi en azından yürüyelim zaman kaybetmememiz gerekiyor. Hadi kalk."
"Başka yolu yok mu bu eve gitmenin. Arabayla falan gidemez miydik? Niye orman'ın içinden gidiyoruz ki."
"Birincisi orman evine gidiyoruz. Ikincisi eğer arabayla gidilseydi ben de arabayla giderdim salak değilim."
Sadece göz devirdim bu dediklerine. Neydi bu hareketler. Yüzüme bakmadan konuşmalar, ters cevaplar. Kölesi değildim sonuçta. Benimle muhattap olmak istemiyorsa neden peşinden sürüklüyordu. Annem benim evime gelir anlatırdı her şeyi.
"Yürüyecek misin Arven?"
"Hayır yürümeyeceğim. Yüzüme bakmamalar, emir cümleleri falan ne bu hareketler. Beni tanıyalı bir gün bile olmadı ha zaten kırk yıldır da tanıyor olsan da bana böyle davranamazsın."
"Arven kavga etmenin sırası değil. Hızlanmamız lazım."
"Sen hızlana bilirsin ama ben hızlanmıyorum."
Sadece bir saniye dönüp yüzüme bakmıştı. Sonra ne olduğunu anlamadan bir anda onun kucağın da bulmuştum kendimi.
Çığlık bile atamamıştım. Gözlerim kocaman açılmıştı ve şuan nasıl göründüğüm hakkın da hiç bir fikrim yoktu. Öyle hızlı koşuyordu ki bir an sesten bile hızlı olduğumuzu düşündüm.
Gözleri şimdi kehribar rengini almıştı. Ortaların da kırmızı bir kaç benek vardı. Deli gibi korkmuştum bu görüntüden. Dişleri uzamıştı sanki bir anda büyümüştü.
Aniden bir şeye çarpıp düşünce yuvarlanıp kendimi bir ağacın altı da bulmuştum.
Başım da inanılmaz bir acı vardı. Dün kolumu Mine yüzünden yaralamıştım ve şuan yaranın tekrar kanamaya başladığına emindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON VARİS ⚜
FantasyTüm kurtların önünde yine o vardı. Kehribar rengi gözlerinde bir korku belirtisi yoktu. O gece de bana böyle bakmıştı. Canını yakmıştım, hatta neredeyse onun ölümüne sebep olacaktım ama o yine de bana böyle korkusuzca bakmıştı. Derin bir uluma duy...