BÖLÜM 15+1

36 5 13
                                    

Selam ben geldimmm
Lütfen eğer beğeniyorsanız oy vermeyi unutmayın. İnanın bu benim için çok çok önemli ♡

Keyifli okumalar...

Halef, ben ne olduğunu bile anlamadan Ufuk'un neredeyse kibrit kutusu kadar parçaladığı derisinden görünen damarlarını dudaklarımın önüne getirdiğinde başım daha çok dönmeye başlamıştı. Elimde ağzını kapatıp Ufuk'a zarar vermemek için kendimi geri çekmiştim. Neler oluyordu? Açlıktan ölüyormuşum gibi hissediyordum. Midem bomboştu ve sanki sıcak odunlar tüm midemi dolaşıyordu. Hayatım boyunca ilk defa açıklıktan acı çekiyordum.

"Demek baby vampir şah damar sevmiyor. Biz de ona başka bir yol buluruz."

"İnci bir şey yap!" Kendimi zor tutuyordum. Boğazım yanıyordu. Avuçlarım terliyordu. Gözlerim Halef'e döndüğünde kendi bileğini ısırdığını görmüştüm. Sonra ne olduğunu bile anlamadan bileğinin iç kısmını zorla ağzıma sokmuştu. Ufuk'un yere düştüğünü duymuştum. Öyle sert düşmüştü ki yere feci tok bir ses yankılanmıştı. Sonra hiç beklemediğim bir anda dudağıma değen o sıcaklık tekrar aklımı başıma getirmişti. Dilime değen kanla başımın dönmesi bir anda durmuştu. Ne olduğunu bilmiyordum ama iki elimle birden Halef'in sert kolunu tutup kendime çekiyordum. Bu ben değildim. Boğazımda ki kuruluk yavaş yavaş kayboluyordu. Gözlerimin etrafını ince bir sızı almıştı İnci'nin bağırdığını duyuyordum ama boğazıma akan kanın sıcaklığından vazgeçemiyordum. Sıcak, akışkan... Dilimin üstünde ki kanı hissedebiliyordum. Halef bileğini benden çektiği an koca bir boşluğa düştüğümü hissettim. Bir iki adım geri çekilip Ufuk'u yerden kaldırıp bana getirdi. Ne olduğunu bile anlamadan kendimi az önce içeride bize selam veren çocuğun boynuna gömülürken bulmuştum. Şimdi daha yoğun bir kan vardı ağzımda. Koca bir bardaktan boşalırcasına boğazıma akıyordu. Ellerimle Ufuğ'u sıkıca tutuyordum. Kaç dakika geçmişti bilmiyordum ama sonunda doyuyordum. Şah damar olayı eğer buysa bir daha vazgeçemeyeceğimi düşünüyordum.

"Arven! Arven dur!" İnci'nin sesini duyduğumda gözlerim ona dönmüştü. Ağlıyordu. Neden? Gözlerim kucağımda acı çeken Ufuk'a döndüğünde kendime gelmiştim. Onu hızlıca kucağımdan itip ellerimle ağzımı kapattım. Titriyordum. Deliler gibi titriyordum. Neler oluyordu bana? Bunun olmaması lazımdı. Olmamalıydı...

"Bir şey yap. Bir sey yap ölecek!" Kocaman açılmış gözlerimi yerde acı içinde kıvranan Ufuk'tan çekip bana bunları yaşatan aşalığa çevirmiştim. Gerçekten şerefsiz adamın tekiydi. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Ayağa kalkıp Halef'in yakasına yapışmıştım. "Bir şey yap dedim sana!" Eliyle uzanıp çenemden akan kana dokunup ağzına götürdü. Sanki bilerek yavaş hareket ediyordu. Çenemde ki kanın boğazıma doğru aktığını bana bakan gözlerinin izlediği yoldan anlamıştım. Elimin tersiyle ağzımın etrafında ki kanı sertçe sildim.

"Bence de bir şey yapmalıyım. Ona ihtiyacın olacak." Eğilip yerde cansız bir şekilde yatan Ufuk'un ağzını açıp az önce bana yaptığı gibi bileğinin iç kısmını ısırıp Ufuk'un ağzına götürdü. Ufuk'un gözleri kapanmıştı. Yere eğilip kafasını dizlerimin üzerine koydum. Az önce kanlar içinde olan dudaklarım gibi onunda dudakları kırmızı kana bulanmıştı. Ağlamamak için kendimi sıkıyordum. İnci yanıma gelip bileğimi tuttu. "Bak iyileşiyor." Dedi yavaşça. Hâlâ ağlıyordu. Yeşil gözleri kıpkırmızıydı.

Gözlerimi İnci'den çekip Ufuk'a çevirdim. Boynunda ki derin yara yavaş yavaş kapanıyordu. Kan lekeleri hala olduğu yerdeydi ama yara kapanmıştı. Kafam güçsüzce önüme düşmüştü. Ağlamayacaktım. Çenemi o kadar çok sıkıyordum ki bütün dişlerimin döküleceğini emindim. Delice bir şey yapmıştım kendime sahip çıkmam gereken yerde saçmalamıştım.

SON VARİS ⚜Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin