Seeelaaam♡Medya da Arven'in bahsettiği iz varrr
Annem yanımdan geçip kanepede uzanan uzun boylu adamın yanına koştu. Öyle telaşlı ve hızlı hareket ediyordu ki uyuşmuş beynim onu algılamakta zorluk çekiyordu. Yarasından akan kanlar çok feci bir görüntü çıkarıyordu ortaya. Öyle ki bu görüntü karşısında bayılmama ramak kalmıştı. Dizlerim boşalmıştı. Ayak da duracak halim yoktu. Fakat ben ne kadar yığılmayı beklesem de sanki biri zorla bacaklarımı dimdik tutuyordu.
"Arven hemen sargı bezi getir... Kızım ne bakıyorsun hala! O ölecek hızlı ol hadi."
Annemi duyuyordum ama harekete geçemiyordum. Içimden sadece saldırmak, yok etmek geliyordu. Içim de sanki bir şeyler kırılıyordu. Kafayı yiyecek gibi hissediyordum. Bu gece olanların hepsi yalan olmalıydı. Bunların hepsi rüyadan ibaretti.
"Arven... Arven annecim iyi misin? Arven neler oluyor?" Gözleri bir an boynumu bulmuştu sonra zaten büyük bir çığlık atmıştı. "Aman Allahım kolyen yok, kolyen yok, ne yapacağım. Arven kendine gel!"
Yüzüme patlayan tokatla ancak kendime gelebilmiştim. Yanağım da ki yanmayla gözlerimi anneme çevirmiştim.
"Anne..."
"Arven sakin ol kızım tamam mı? Kolyeni bulana kadar dayan. Sadece bir sefer tamam mı?"
"Ne oluyor anne bana?"Yalnızca ağlıyordum Sanki biri göğüs kafesime baskı uyguluyordu. Beynimin için de durmadan konuşan bir ben daha var gibiydi. Denilen hiç bir şeyi anlamıyordum sadece görüyordum ama anlamıyordum. Kan içim de bir şeylerin patlamasına sebep oluyordu.
Annem sağ elimi tuttup kanepenin üzerin de uzanan adamın yanına oturdu. Yüzü bitkin görünüyordu. Yarı açık gözleri hala parlaktı.
"Anne ne oluyor?" Ağlamaya devam etsem de annem dönüp tek bir şey demedi.
Korkuyor muydum? Evet, hem de delicesine ama kimseden değil sadece içim de durmadan saldırmamı söyleyen benden korkuyordum. Kendimden.
İçim de ki seslerin beni yönlendirmesi delicesine korkutuyordu beni. Annemin elini sıkıp güç almaya çalışsam da hala titremeyi bırakamıyordum.
"Şimdi sadece dediklerimi yapacaksın sonra hepsi bitecek hiç bir sey kalmayacak ama ilk önce ağlamayı bırak çünkü ben buradayım tamam mı?"
"Ta...tamam."
"Karanlık Ay doğdu. Güneş dönüp kararana kadar, karanlık ay gökyüzüne hapis"
Annem ne derse tekrar ediyordum ama bir an da ağlamaya başlamıştı. Tekrar dönüp bana baktığın da annemin gözleri kırmızıya bürünmüştü. Bu da neydi? Ağzımı açıp tek bir şey söyleyemeyimce annem devam etti.
"Varis güç tekrar döndü karanlık ay doğdu. Varis güç tekrar döndü karanlık ay doğdu. VARİS GÜÇ TEK DÖNDÜ KARANLIK AY DOĞDU.
Annem bağırdıkça ben de bağırıyordum. Gözlerimi kapatmıştım çünkü bütün oda havalanmaya başlamıştı. Tüm eşyalar etrafımız da dönüyordü. Sanki bir sürü karabulut evin için de toplanmış büyük bir fırtına çıkmıştı.
Artık sadece ben bağırıyordum. Sağ elim de bir sıcaklık hissetiğim de açtım gözlerimi.
Avucumun için de atan sıcak bir kalp vardı. Oysa gözlerime ölüm korkusuyla bakıyordu. Galiba şimdi kalbini sökeceğimi düşünüyordu. Haksız da sayılmazdı içim de ki ses de aynısını söylüyordu. Kalbini almamı söyleyen ses öyle baskındı ki ne yapacağımı bilmeden durdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON VARİS ⚜
FantasíaTüm kurtların önünde yine o vardı. Kehribar rengi gözlerinde bir korku belirtisi yoktu. O gece de bana böyle bakmıştı. Canını yakmıştım, hatta neredeyse onun ölümüne sebep olacaktım ama o yine de bana böyle korkusuzca bakmıştı. Derin bir uluma duy...