Tanışma

354 105 8
                                    

O, gözden kaybolmuştu fakat ben ise hâla az önce olanların şokundaydım. Aslında pek şaşıracak bir şey yoktu o her zamanki gibi aşkını bana itiraf etmiş ben ise her zamanki gibi reddetmiştim. Evet gerçekten şaşıracak bir şey yoktu Duygu.

Çantamı alarak  Merter'de yürüyüşe çıkmıştım. Ve dikkatimi çeken bir kaç şey olmuştu. Buraya son gelişimin üzerinden iki hafta geçmişti. İki haftadan beri burda beş yeni dükkan açılmıştı. Biri hariç digerlerinin işleri tıkırında görünüyordu. Bir an girip alış veriş yapmayı düşünmüstüm ordan fakat üzerime yeteri kadar para almadığımı hatırlayınca bu düşüncemden vazgeçmek zorunda kalmıştım. Ne de kötü bir şeydi. Bir şey için hevesleniyorsun fakat sonra yanında olması gereken şey olmayınca hevesin kursağında kalıyor. En çokta bu duygudan nefret ediyorum.

Hiç bir şey olmamış gibi yoluma devam ederken bu defa da karşıma Semih çıkmıştı. Allahım sen bunları sayı ile mi veriyorsun?  Demir'den kurtuldum derken şimdi de Semih mi? Gerçekten kafayı yiyecektim.

"Efendim Semih?"

"Seni görünce bir merhaba demek istedim."

"Dememen daha iyi."

"Ve yine biri sol tarafından kalkmış anlaşılan."

"Semih ne istiyorsun?"

"Seni bebeğim" dedi sırıtarak. Ve iğrenç bir sırıtıştı.

"Uğraşacak başka bir kız bul."

"Kimse senin gibi değil ama."

"Semih senden bir iyilik isteyebilir miyim?"

"Tabii ki güzelim."

"Def olup gider misin"

"Bak bunu yapamam işte."

"Lütfen. Hiç olmazsa bugün başımı dinlemek istiyorum. "

"Ah Duygu gitmeyeceğimi biliyorsun boşuna uğraşma "

"Tamam o zaman gitmezsen bağırırım."

"Yapamayacağını biliyorum."

"Emin misin?"

"Evet."

"Tamam o zaman "  deyip 'imdat' diye bağırmaya başlayınca hemen eli ile ağzımı kapatmaya çalışarak susturmaya çalıstı. Bir kaç adamın bize doğru geldiğini görünce Semih'e acıyıp sustum.

"Bir sorun mu var hanım efendi?"

"Yok sadece bir yanlış anlaşılma. Sağolun" dedim ve sonra Semih'e dönerek

"Yapabiliyor muşum" dedim.

"Sadece bugün için rahat bırakıyorum. Senden vazgeçmeyecegimi biliyorsun tatlım." dedi ve sonra yürümeye başlladı. İçimden ona küfür ediyordum. Canı cehenneme!

*    *

Bugün bu kadar aksiyon yeterde artardı bile. En iyisi güzel mi güzel  evimde dinlenmekti...

Al bir de burdan vur. Allahım yine mi? Semih'ten kurtuldum derken bu defa Demir çıkmıştı. Yine. Hemde benim evimde. Annem bunu nasıl içeri almıştı.

"Düşüncelerden cıkıpta bir merhaba de aptal."

"Merhaba. Oldu mu"

"Yavaş yavaş öğreneceksin aptal." dediğinde annem Demir'in bu sözünü duymuştu ve hemen sormaya başlamıştı.

AptalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin