Zehirli Kadeh|Kim Seokjin

21-Aşk bazen ödül,bazense verilen en büyük cezadır

STELLA'nın Ağzından
Aşk bazen ödül, bazense verilen en büyük cezadır.

Seokjini kurtardığımda ve ikimizin de birbirimizi sevdiğimizi öğrendiğimde benim için adeta dünyada verilebilecek en büyük ödül olmuştu. Şimdi öğrendiğim şeylere bakacak olursak,Cliffo için çekemeyeceği kadar büyük bir ceza haline gelecekti. Düşmanlarının öldürdüğünü sandığı karısının ölmediğini öğrendiğimde şaşkınlıktan az daha küçük dilimi yutacaktım. Bu hayatta ailemiz ve birbirimizden sonra bize sevgi beslemeye en yakın olan kişi o kadındı.

Öldüğünde cliffo gibi Claude ve ben de yıkılmıştık. Sanki o yalnızca adamın değil bizim de dayanağımızdı. Eğer yaşasaydı eşi zaten bu hale gelmezdi. Ama zaten yaşıyormuş ve cliffonun canavarlıklarından kaçmak için ölmüş gibi yaparak düşmanın tarafına geçmiş. Aslında bütün olay kadın evdeyken düşmanın malikaneyi basmasıyla başlamış.

Her zamanki gibi bizim için tek başına çoğu insanın evi kadar büyük olan o bembeyaz mutfağında yemek hazırlıyormuş. Üzerinde hepsi aynı gibi görünen ama farklı olduğuna yemin ettiği çiçekli elbiselerinden biri varmış. Cliffonun düşmanı malikaneye girdiğinde içerideki herkesi öldürmek istemiş ama kadını o şekilde gördüğünde adeta aklını yitirmiş. 1,55 boylarında,hafif balık etli, kenarları hafifçe kırışan mavi gözleri olan kısa, omuzlarına gelen sarı saçlı bir kadındı.

Küçük görüntüsüne aldanmamalıydınız. O ufak tefek çelimsiz görünen kadın konu çocukları korumak olduğunda adeta bir kaplana dönüşmüş. O sırada biz eğitimdeymişiz ama evde başka çocuklar da varmış. Adam çocukları almak istediğinde kadın bunu kesin bir dilde reddedip onlara ekmek bıçağı çekmiş. Ve aşk hikayeleri de böyle başlamış. Adam kadına onu cliffodan kurtarabileceğini, yalnızca onunla yaşaması istediğini ve böyle yaparsa çocuklara asla dokunmayacağını söyleyince eşinin deliliklerinden bıkan kadıncağız bunu kabul etmiş.

Adam zaten ölü olan ona benzeyen bir kadını yakmış ve böylece yüzü tanınamayacak hale gelmiş. Eve geldiğimizde bulduğumuz kişi aslında kadın değil, zaten ölü olan başka bir kadınmış. Yıllarca cliffo ve bizden saklanmışlar ama ben adama sevdiğim kişiyi kaçırdığını söylediğimde son hamlem için bana kadının yaşadığını ve intikamımda yardım edebileceğini söylemişti.

Her ne kadar masum birini işe karıştırmayı istemesem de, Seokjin de bir masum olmasına rağmen zorla araya sokulduğu için bu teklifi anında kabul etmiştim. Onun için planladığım son oyunda, yüzünün alacağı ifadeyi görmek istiyordum. Bu nedenle düşmanlarıyla tam bir iş birliğine girişmiştim. Adam biz cliffoyu mahvederken Seokjin'e bir sürü koruma sağlayacağı sözünü vermişti. Onun için hayattaki en önemli şey sevgiydi ve kendi kadınını koruyacağı gibi benim erkeğimi de koruyacaktı. Evet, benim erkeğimi. Tam olarak böyle söylemişti. Zaten sevgilim olduğu için, yadırgasam da umursamamış ve böyle söylediği için adamı yumruklamamıştım.

Seokjin ve diğerleri telaşlıydı. Ben ülkelerin başkanlarına cliffonun yaptığı bütün kötü işleri mail olarak atarken başımın etini yemeyi ihmal etmemişlerdi. Onları anlayabiliyordum ama onlar beni anlayamıyordu. Claudesa sessizce bana destek olmaya devam ediyordu. Yeni verdikleri karara göre herşey bittiğinde de Seokjinin korumalığını yapacaktı. Benim için sorun yoktu. Ben zaten hali hazırda çalıştığım restoranda aşçı olmaya devam edecektim.