⁴⁸

1.5K 129 133
                                    

İyi Okumalar✨

"Bunu böyle yapmamız doğru olur mu?" Doyoung'un sorusu ile ona doğru dönmüş ve ardından Hyunsuk'a bakmıştım.

"Bence kaleografi güzel oldu, değiştirmemize gerek yok. Sen ne düşünüyorsun Lisa noona?"

"Daha sert olabilir mi diye düşünüyorum. En iyisi Donghyuck ve Vicky'nin de gelmesini beklemeliyiz, onların da fikirlerini öğrenelim." ikisi de beni onayladıklarına dair başlarını sallamış ve ardından dinlenmek için yere oturmuşlardı. Haftaya olacak şirket konseri için prova yapıyorduk. Zaten geçen haftadan beri başlamıştık fakat yoğun olan programlarımız yüzündem bir türlü toplanamamıştık. Donghyuck iKON üyesiydi zaten onunla fazlası ile yakındık, daha önce de işbirliği yapmıştık. Vicky ise şirketimizin yaklaşık iki yıl önce çıkardığı BabyMonsters üyesiydi. Vicky tatlı ve güzel bir kızdı, ayrıca sıcakkanlıydı.

Geçen seneden beri evde yalnız olmama rağmen, unnielerim beni hiç tek bırakmamıştı. Genelde Jisoo unniemle birlikte kalıyordum, yani dediğim gibi yalnız kalmak bana iyi gelmiyordu hemen modum düşüyordu. Jungkook gideli ise nerdeyse bir seneyi geçmişti, evet nasıl olmuştu bilmiyorum ama bir sene onsuz geçmişti. Fakat onu çok özlüyordum, grup üyeleri teslim edilen birliğinden fotoğraflarını bana gönderseler bile karşımdaki halini tutmuyordu. Gittiğinden beri birkaç kere telefonla görüşme fırsatımız olmuştu, her onunla konuştuğumda sesimin titremesine engel olamıyordum.

Kendime verdiğim sözleri tutmuştum en azından. Jungkook gittikten sonra direk olarak işlerime yönelmiştim. Ardından da çok istediğim 'Manoban Academy'i açmıştım da. İşlerim gayet yolunda gidiyordu. Ayrıca geri dönüşlerimizi sıklaştırmaya başlamıştık. Elimizden geldiğinin en iyisini yapmaya çalışıyorduk, her zamanki gibi.

Bulunduğumuz dans pratik odasının kapısı açıldığında, üçümüz de oraya doğru dönmüştük. Vicky telaşlı bir şekilde içeri girmiş ve hemen arkasından kapıyı kapatıp, hızlıca bize birkaç selam vermişti.

"Çok özür dilerim, geç kaldım."

"Önemli değil Vicky daha Donghyuck da gelmedi." cümlemi bitirmeden açılan kapı ile tekrar oraya doğru bakmıştık. Donghyuck da nefes nefese içeri girdiğinde ona gülmeden edememiştim.

"Özür dilerim, geciktim."

"Hadi o zaman başlayalım!"

(...)

"Unnie geliyor musun! Hadi! Bak beni geciktiriyorsun! Çabuk ol!" Jisoo unnieme seslenirken kapının hemen yanında üzerime montumu giymekle meşguldüm.

"Geliyorum Lisa! Hem bir yere geç kaldığımız falan da yok! Kendi kendine heyecan yapıyorsun!" yavaş adımlarla yanıma vardığında, bu kadar yavaş hareket etmesinden ötürü sinirleniyordum.

"Nasıl kendi kendime heyecan yapıyorum ya! İki sene oldu, koskocaman iki sene! Heyecan yapmam çok normal." Jisoo unniemle birlikte İncheon'a gitmek için hazırlanıyorduk. Bir haftadan beri bu anı bekliyordum ben, sonunda Jungkook dönüyordu. Kalbim çok fazla hızlı atıyordu ve ellerim terliyordu. Heyecandan akşam doğru düzgün bile uyuyamamıştım.

"Sakin ol Lisa." Jisoo unniem akşamdan beri aynı şeyi söylüyordu. Nasıl sakin kalabilirdim, gördüğüm yerde üzerine atlayıp, bir hafta boyunca bırakmamayı planlıyordum.

PHİLTRE | liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin