İyi Okumalar✨
"Ne saçmalıyor?" Hanbin'in gidişini izledikten sonra biraz da olsa yüz ifadesi yumuşayan Jungkook'a dönmüştüm.
"Çocuğun sana bir zararı yok. Niye böyle davranıyorsun?"
Bir şey söylemeden sessiz kaldığında gözlerimi devirerek az önce oturduğum koltuğa tekrar yerleşmiştim. Jungkook ise birkaç saniye daha olduğu yerde dikilmiş ve nefesini dışarı seslice vererek yanıma oturmuştu.
İkimizden konuşmuyor karşımızdaki pencereden dışarıya bakıyorduk. Galiba ilk adımı birbirimizden bekliyorduk ve böyle giderse sabaha kadar burada otururduk.
"Konuşmayacak mısın Jungkook?" ona dönmeden sorduğum soru ile bana döndüğünü hissetmiştim.
"O gün sana bağırdığım için üzgünüm, menajerim ile kavga etmiştim ve sana patladım. Tamamen benim hatamdı." olayların sadece bu kadar olmadığını tabiki anlamıştım. Menajeri ile kavga ettikten sonra üstüne yaşanan bu olay ile ilk gördüğü kişiye saldırmıştı.
"Önemli değil." diyerek mırıldanmış ve bakışlarımı yerdeki parkelere indirmiştim. "Ben de sert çıkıştığım için üzgünüm. Seni sakinleştirmem gerekiyordu. Ama Hanbin ile gerçekten çok yakın arkadaşız, ona böyle davranmana üzüldüm." sözümü bitirdikten sonra ondan tarafa döndüğümde, başını usulca sallamıştı.
"Buraya gelmeden önce Jisoo noona beni aradı, Hanbin ile olan meseleyi anlattı. O an onunla yani onlarla yemek yediğini söyleyince bi an sakin kalamadım. Biliyorsun fazla görüşemiyoruz ve seni özlüyorum. Ama yaptığım bencilceydi, bana kızmakta haklısın." bana bakmasa bile ona gülümsemiştim. En azından ikimizde sakin olunca düzgün bir şekilde konuyu çözebiliyorduk. Ona yaklaşmış ve boynuna sıkıca sarılmıştım, bu konunun uzamamasına sevinmiştim.
Kollarını belime doladığında, biraz daha yaklaşmış ve başını omzuma koymuştu. Uzun saçlarını arkaya attırarak sevdiğimde, boynundan öpmüş ve başımı göğsüne yaslamıştım.
"Barıştık değil mi?" küçük bir çocuk gibi çıkan sesi ile kıkırdamış ve başımı sallamıştım. "Barıştık sevgilim." omzunu koyduğu başını hafif kaldırmış, çenemı ve yanaklarımı birkaç defa öpmüştü. Ben ona gülerek daha sıkı sarılmıştım.
"Bir daha birbirimizi dinlemeden sert çıkışmak yok." başımı göğsünden kaldırarak gözlerime bakmış ve baş parmağı ile sağ yanağımı okşamıştık. "Yok güzelim." ona gülümseyerek dudaklarımızı burleştirdiğinde, beklemeden karşılık vermiş ve eli ensem ile boynumda mekik dokumuştu.
Alt dudağımı emerek geri çekildiğinde, ikimizinde nefes alış verişleri birbirine karışıyordu. Göğüs kafesi hızla inip kalkarken yanağıma bir öpücük kondurmuştu. "Aslında seni bir yere götürecektim. Gitmek ister misin?"
"Şimdi mi, yani şimdi mi gideceğiz?" heyecanlanan kalp atışlarım ve büyüterek açtığım gözlerimle ona baktığımda, gülerek başını sallamıştı. "Hadi git üstüne kalın şeyler giyin, dışarısı soğuk." cümlesine karşılık başımı sallamış ve yanından koşarak ayrılarak, yatak odama gelmiştim.
Altıma siyah bir dar pantalon ve üzerine de kalın bir beyaz bir sweat giymiş, ardından da siyah uzun saçlarımı önüme alarak sweatin kapüşonlusunu başıma geçirmiştim. Siyah şişme montumu da giyerek odadan çıktığımda, Jungkook'u bıraktığım salona doğru ilerlemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PHİLTRE | liskook
FanficYıldızlar gözünü açtığı zaman, gördükleri sadece bizim sırrımız...Kalp kalbe karşı, bunu hepimiz biliyoruz. Sen de hissediyorsun. Birbirine bakan gözler, heyecan verici kalp atışları. Aşık olmak... LALİSA & JUNGKOOK [liskookfanfic...