⁴³

2.1K 134 143
                                    

İyi Okumalar✨

Burnuma çalınan kokusu ile gözlerimi yavaşça araladığımda, yüzümü saçlarının arasından çıkarmış ve yastığıma tekrardan yatmıştım. Kollarım ona sarılıyken, bana arkasını dönmüş bir şekilde uykusuna devam ediyordu sanırsam.

Gece geç saate kadar uyumadığımız için büyük ihtimalle şu an saat öğlene geliyordu. Birlikte duş almış ve ardından da sarılarak uyumuştuk. Dün gece tahmin ettiğimden de güzel geçmişti.

Onun ruhuna ve bedenine dokunmayı seviyordum. En çok da siyah saçlarını koklayıp öpmeyi ve parmaklarıma dolamayı seviyordum. Çok güzel kokuyordu ve yumuşacıklardı, insanın dokundukça daha çok dokunası geliyordu.

Yatakta hareket ettiğini hissedince tekrardan ona doğru dönmüştüm. İnce kollarını benim üzerime koymuş ve bana daha çok yanaşmıştı. Gülümseyerek elimi sırtına koymuş ve yavaş yavaş okşamaya başlamıştım. Üzerinde dün akşam duştan çıktıktan sonra giydiği benim beyaz gömleğim vardı. Onun bedenine tamamen büyüktü ama yine de güzel duruyordu.

Sırtını okşarken diğer elimi saçlarına getirmiş ve onları severek üzerine birkaç öpücük bırakmıştım. O uyanmaya başlarken, geri çekilerek yüzüne bakmıştım. İki dudağı arası hafif aralıkken, gözlerini açmış ve birkaç defa kırpıştırarak bana bakmıştı. Elimi yanağında dolaştırırken gülümsemiş ve belimdeki kolları ile daha sıkı sarılmıştı bana.

"Günaydın sevgilim." diyerek iki kolumu da ona sarmıştım. Yüzü boynumda olduğu için sesi boğuk çıkıyordu. "Günaydın." benden ayrılarak yatakta oturduğunda, her sabah olduğu gibi kollarını iki yana açarak gerinmişti.

Onun yattığı yastığı alarak kollarımın arasına sıkıştırmış ve başımı da üzerine koymuştum. Saçlarının kokusu direk olarak yastığa geçmişti, onun gibi kokuyordu. "Bırak yastığımı" kollarımın arasındaki yastığı zar zor benden kurtardığında yatağın diğer bir ucuna atmıştı. Ardından kendisi de üzerime atlamıştı.

Gülerek karnımın üzerinde oturan sevgilimi gıdıklamaya başladığımda, kollarıma vurmaya çalışmış fakat becerememişti. Yerimde oturduğumda hâlâ kucağımda kımıldanmaya ve kaçmaya çalışıyordu. Oysaki kucağıma kendi isteği ile gelmişti.

"Jungkookie gıdıklama artık!" çıplak omuzlarıma vurarak beni kendinden uzaklaştırmaya çalışsa da onu koltuk altlarından tutarak ayağa kalkmıştım. Gıdıklamayı kestiğim için kımıldanmayı kesmiş ve kollarını boynuma sararak bana tutunmuştu.

Kalçalarından tutarak kucağımda zıplattığımda, dudaklarını büzerek bana bakmaya başlamıştık. "Jungkook"

"Efendim sevgilim?" bu sefer gülümseyerek bana baktığında, yanaklarından öpmüş ve yatak odasının kapısını açarak içeriye doğru ilerlemeye başlamıştım.

"Dışarıda kar yağıyor, kar topu oynamak istiyorum." işaret parmağı ile camdan dışarısını gösterdiğinde, ben de oraya doğru dönmüştüm. Dün gece yağmaya başlayan kar bugün her yeri esiri altına almıştı anlaşılan.

Koltuğa oturduğumda, ona bakmış ve ellerini ellerim ile birleştirmiştim. "Bugün için başka planlarım vardı." anlamaz bakışları ile bana bakarken, merakına yenik düşmüştü. "Ne gibi?"

"Ailem yeni bir yıla girdiğimiz için bu akşam bizi yemeğe davet ettiler. Sana sormadan onlara da bir şey diyemedim, gitmek ister misin?" bu sefer gözlerindeki merak duygusu yerini şaşkın bir ifadeye bırakmış ve ağzını açmıştı.

PHİLTRE | liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin