³²

2.3K 150 156
                                    

Vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın🥰

İyi Okumalar✨


Güneş ışıkları gözümü rahatsız ettiği için araladığımda, yastığımın kenarında kıvrılmış, uyuyan bir Leo karşılamıştı beni. Ona gülerek bakarken arkadan belime sarılı olan kollar beni kendisine daha çok çekmiş ve yüzünü sanırsam ensemde bir yere iliştirmişti. Hâlâ uyuyor olmalıydı, dün gece dans ettikten sonra ikimizinde beğendiği ve izlemeye bıkmadığımız bir filmi tekrardan bitirmiştik, hâli ile de saat geç olmuş ve biz geç yatmıştık.

Karnımın üzerinde duran elleri ile elimi birleştirmiş ve pencereden dışarıya görebildiğim kadarı ile bakmıştım. Jungkook dün akşam bugün için herhangi bir işinin olmadığını söylemişti, bu yüzden rahattık. Benim de henüz şirkete gitmem gerekmiyordu. Yani bugün birlikte olabilecektik. Dün akşamı saymazsak birlikte vakit geçirmeyeli uzun bir zaman olmuştu ve bu zaman içinde ikimizde fazlası ile yıpranmıştık. Bunları telafi etmek için iyi bir zamandı.

Ben onun elleri ile oynarken, birden ellerimi tutarak avuç içlerine almıştı. Uyandığını hissettiğimde, gülerek ona döneceğim sırada buna izin vermemiş arkamdan daha sıkı bir şekilde bana sarılarak, başını omzuma koymuş ve yanağımı sesli bir şekilde öpmüştü. "Günaydın sevgilim." diyerek uykulu bir şekilde mırıldanmış ve tekrardan başını arkamdaki yastığa koyarak bana sarılmaya devam etmişti. Şu an o kadar mutluydum ki kelimelerle ifade edemezdim, birbirimizi gerçekten çok özlemiştik.

"Günaydın Jungkookie" ona doğru döndüğümde ilk baş dağınık saçlarını düzeltmiş sonrasında da okşamaya başlamıştım. Uzun saçlarını gerçekten seviyordum. O bana gözleri kapalı gülerken hâlâ yeni uyanmasının verdiği minnoşluğu ile sırıtmaya devam etmişti.

"Her sabah keşke böyle güzel olsa." dudaklarını büzerek mırıldandığında bana yaklaşarak dudaklarımızı birleştirmişti. Gülümseyerek ona karşılık verdiğimde narin narin öpmeye başlamıştı. Nefesi yüzüme çarparken yavaş yavaş ayrıldığında, kalbim çok hızlı atıyordu.

"Nemlendiricini değiştirmişsin." benden uzaklaşmadığını hissederek gözlerimi açtığımda, bir elimle şakasına omzuna vurmuştum. Gülerek bir kez daha öpmüş ve geri çekilmişti, ardından kendi dudaklarının üzerinde dilini gezdirerek bana bakmıştı. "Çilekli? Severim."

"Jungkook şunu yapmayı kes." diyerek onu kendimden uzaklaştırmaya başladığımda daha çok yaklaşıyordu. Tam o sırada uyuyan Leo uyanmış ve aramıza girmişti. Jungkook ona şaşkınca bakarken yavaş yavaş kaşları çatılmıştı.

"Ben sana böyle mi öğrettim?" diyerek Leo'yu dürtmeye başlamıştı. Leo ise hiç onu takmayarak, başını karnımın üzerine koyarak uyumaya devam etmişti. Ben sessizce gülerken, Jungkook bozulmuş bir şekilde bana bakıyordu.

"Ne? Ben bir şey yapmadım."

Bir şey söyleyeceği sırada yatak odasına Luca da girmişti. Yatağa zıplayarak çıktığında, Jungkook'un yanına oturarak ona bakmaya başlamıştı.

"Ben bundan korkuyorum. Baksana psikopat gibi bana bakıyor. Acaba anlıyor mu ne dediğimi?" kendi kendine konuşarak söylendiğinde tutmaya zorlandığım kahkahamı tutamamış ve hâli ile gülmeye başlamıştım. Karnımın üzerinde yatan Leo'yu kollarımın arasına alarak, yatakta oturduğumda hâlâ birbirine bakan Jungkook ve Luca'ya dönmüştüm.

"Bakışmanızı bölüyorum ama kahvaltı etmemiz lâzım." ikisi de bana döndüğünde, Luca'nın gerçekten bizi anladığına kânaat getirmiştim, Jungkook haklı olabilirdi.

PHİLTRE | liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin