*İyi okumalar. Mirza'nın konuşmalarının Kürtçe olduğunu düşünün. :)
Ozan ve Turunç'la, Mirza'yı bekliyorduk. Babası peşimize adam takmıştı. Yani bir kaç tane daha çocuk bizimle uçakla Antalya'ya gelmişti. Mirza çocuklardan birinin omzunu sıktı. Şu an onları duyacak kadar yakındık. Tabi yine Türkçe konuşmadıklarından hiç bir bok anlamıyorduk.
"Ağam, sizi yanlız bırakmamamızı söyledi ağam."
"Benim sözüm söz değil?"
"Estağfurullah."
"Dolaşın şehirde."
Mirza çocuklara para verirken, ne yaptığını düşündüm. Çocuk parayı zorla alıp, kafasını eğdi.
"Bu aramızda kalacak. Yoksa sizin sonunuz iyi olmaz. Anlıyorsunuz?"
Çocuklar birden kafalarını salladılar. Ardından Mirza kafasıyla gitmelerini işaret etti. Yanımıza yürürken Ozan "Titretiyor karşısındakini." demişti.
Hafifçe güldüm. Ne dediğini bilmesem bile onların bizim peşimize takılmasını engellemişti.
"Sevgilim ağa dağılın hadi."
Bu dediğime o da gülerken, kolumu omzuna attım. Bu hareket yanlış anlaşılmazdı. Koluna girmek de isterdim gerçi. Taksiye binip, Egemen'in evinin adresini verdik. Mirza öne oturmuştu çünkü bizimkiler direkt arkaya geçmişti. Ben de onların yanına geçtim. Taksi baya uzun bir yol giderken Ozan'a "Ben uzun zamandır işe gitmiyorum." dedim.
Büyük ihtimal kovulmuştum. Mehmet abiyle vizelerden sonra geleceğim diye konuşmuştum. Yani bu hafta benim işte olmam gerekiyordu. Aklıma daha yeni geldiği için 'siktir' çektim.
Ozan 'Ağa olmasa otobüsle giderdik." dedi.
Turunç "Göğsündeki paraları çıkarma vaktin geldi kankacım." dediğinde ona göz devirdim.
İmza işini Ozan'ın sevgilisi halledecekti. Sevgili yapar yapmaz kıza imza kitlememiz pek hoş olmamıştı gerçi. Sonunda taksi durduğunda üç basamaklı sayıya baktım.
"Boşaltın varınız yoğunuzu."
Mirza tüm parayı uzattığında Ozan "Olur mu öyle şey bölüşeceğiz." dedi.
Mirza indiğinde "Neyse." deyip ben de indim. Zengin bir koca bulmuştum. Vay be, bir gün bunu diyeceğimi hiç düşünmezdim. Mirza beni beklediğinde, yanına gittim.
"Yiğidim al beni."
Tek kaşını kaldırıp "Burda?" diye dalga geçti.
"Açık havaya alışığız nasılsa." dediğimde dudaklarını yaladı.
Çocuklar bahçe kapısına doğru ilerlerken "Fantezin olduğunu biliyordum." dedi.
Gülüp, biz de kapıya ilerledik. Ozan kameraya bakarken "Zil niye yok burda?" dedi.
Büyük kapı birden açıldığında şifreyi giren Turunç'a baktım.
"Nerden biliyorsun?"
"Egemen'in doğum tarihi. Bir ara doğduğum gün çok önemli, evimizin şifresi bile bu demişti." dedi.
Egemen malının alter egosunu sorgulamadım bile. İçeri girdiğimizde hızla bize doğru koşan adamları gördüm. Takım elbiseli adamlar bir bize bir kapıya bakmıştı.
"Rıza kapıda kim duracaktı?"
"Abi Murat bey dağıttı herkesi çocuklar gerginleşiyor diye."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Doğu Meselesi (bxb)
HumorTAMAMLANDI "kardeşim adamlar aşiret diyorum." "bizde Sivas'lıyız ne olmuş." "silahları var." "kangalımız var."