SON MELEZ

BÖLÜM-12

Arkadaşlar merhaba. Ödevlerimden dolayı bölüm atamıyorum ama yine de sizi bölümsüz bırakmak istemedim. Destekleriniz için çok teşekkür ederim. Hepinize iyi okumalar... :)

Medyada büyülü kolyeleri ve bileklikler var.

Medya Şarkısı: Elyas / Taha - İncinmesin Kanatların

Sabah Batuhan'ı uyandırıp odasına gönderdim ve okul için giyinmeye başladım. Hazırlanmam bittiğinde aşağıya indim. Masaya oturup diğerlerini beklemeye başladım. Diğerleri de geldiklerinde kahvaltıya başladık.

Kahvaltı yaparken de gülüşüp sohbet ediyorduk. Yemeğimiz bittiğinde Ahmet abi holdinge biz ise okula gitmek için arabalara bindik. Ahmet abi evden çıktığında Burak ve Barış'a dönüp arabayı işaret ettim.

Onlar arabaya bindiğinde ben de arkaya binip büyü ile kan torbaları yapıp onlara verdim ve göz kırpıp "Afiyet olsun." dedim. Batuhan'ın arabasına geçip yanındaki yolcu koltuğuna oturdum. Bana dönüp tek kaşını kaldırınca sadece "Kan." dediğimde başını sallayıp arabayı çalıştırmıştı. Batuhan'ın arabasında ben ve Tuğba, Barış'ın arabasında Burak vardı. Can ise kendi arabasıyla geliyordu.

Okula geldiğimizde arabayı park edip hepimiz çardaktaki yerimize kurulduk. Kendi aramızda konuşurken birden Barış'ın "Melissa bu kız neden sana sürekli sinirli bir şekilde bakıyor?" dediğinde baktığı yere döndürdüm kafamı. Batuhan'a takan kız, yani Selin bana bakıyordu. Bir anda bana bakıp kafasıyla arka bahçeyi gösterdi ve yerinden kalkıp oraya doğru ilerledi.

Bizimkilere dönüp "Bekleyin beni hemen geleceğim." dediğimde Batuhan: "Nereye güzelim?" dedi. Ona bakarak konuştum. "Sana takan kız. Arka bahçeye çağırıyor. Ne istediğini öğrenip geleceğim yakışıklım." deyip yanına gittim ve yanağından öptüm.

Bizimkiler "Oooo" diye bir ses çıkardıklarında onlara gülümseyerek göz devirdim. "Dikkat et güzelim." dediğinde kahkaha attım ve "Asıl dikkat etmesi gereken o." dedim. Bizimkilerin hepsi gülmeye başladı.

Bende sırıtarak kızın gittiği yola doğru yürümeye başladım. Arka bahçeye geldiğimde farklı vampir kokusu aldım. Bizimkiler çardakta oturduğuna göre bunlar başka vampirler olmalı. Hemen büyü ile kokumu gizledim ve bahçenin tam ortasına kadar ilerledim. Geldiğim zaman Selin'i ve o vampirleri göremeyince bizimkilerin yanına gideceğim zaman arkamda 2 tane vampir hissettim.

Yavaşça arkaya döndüğümde 2 tane erkek vardı. İkisi de kollarımdan tutup köşedeki ağacın oraya götürdüler. Hiçbir şey yapmıyordum. Zihinlerinde Selin'in böyle yaptırdığını anlamıştım çünkü. Ağacın oraya geldiğimizde Selin sırıtarak ağacın arkasından çıktı ve konuşmaya başladı.

"Batuhan'dan ayrılacaksın." dediğinde kahkaha attım. "Ne gülüyorsun!? Komik bir şey mi söyledim?" dediğinde sinirlenmeye başladığını hissettim. Tekrar gülüp konuştum. "Pardon da sen kendini ne zannediyorsun?" dediğimde bana yaklaşıp tam tokat atacakken kollarımı tutanların elinden direkt kurtardım ve tek elimle bana vuracak olan elini tutup sıktım.

Beni tutan vampirler daha ne olduğunu anlamamışlardı. Acı içinde bağırınca hemen elimi çekip "Ah pardon. Bilerek oldu." dediğimde güldüm ve yanına yaklaşıp kulağına doğru bağırarak "Bizim gruptan birine senin yüzünden zarar gelirse bedelini ödersin." dedim ve tam giderken durup ona baktım. Sıktığım kolunu tutuyordu.