Başlamadan önce hepinize iyi okumalar diliyorum...
Medya şarkısı: Yaşlı Amca - Yıldızlara Bak
Birinin beni uyandırmaya çalışmasıyla kendime geldim. Kimin beni uyandırdığına baktığımda Batuhan olduğunu gördüm. Direkt oturur pozisyonuna gelip 'Ne oldu' anlamında kafamı salladığımda tedirginlikle konuştu.
"Tuğba, Tuğba yok. Evde her yere baktım yok. Bahçeye de baktım. Dışarı çıkmıştır diye bir saattir bekledim. Ama yine yok. Kesin kaçırdılar onu. Koruyamadım. Kardeşimi koruyamadım." deyip yüzünü sıvazladı ve duvara yumruk attı. Onu durdurup koyulaşmış gözlerinin içine bakarak "Merak etme bulacağız onu." dedim.
Tuğba'dan
Gece su içmek için aşağıya mutfağa indim. Etraf sessizdi ve loştu. Beyaz tavanın kenarlarında loş ışık vardı ve etraf karanlık değildi. Bu da işime geliyordu. Karanlıktan korkardım. Kendime bir bardak su alıp mutfak tezgahına yaslandım ve suyu içmeye başladım. Birden tıkırtı sesi duyunca etrafıma baktım. Hiçbir şey yoktu.
İyice paranoyak olmuştum. Kalan suyu kafama diktim ve bardağı tezgaha bırakıp mutfak kapısından çıktım. Tam odama gidiyordum ki bir anda ağzımın bezle kapatılmasıyla ne olduğunu anlamadım. Burnuma derin alkolik bir koku gelmesiyle beynim uyuştu ve gözlerim karardı. Daha sonra da uyku bedenimi esir aldı.
-.-.-.-.-.-.-.-.-.-
Gözlerimi açtığımda ne olduğunu ilk kavrayamadım. Ama sonra aklım dün geceye gidince hemen kendime gelip ayağa kalkmaya çalıştım. Ama sadece çalışmakla kaldım. Ellerim ve ayaklarıma baktığımda bağlanmış olduğunu gördüm. Yoksa, yoksa bizi bulmuş muydu?
Her yerimi tedirginlik sardı. Korkuyordum. Ne yapacaktım? Öldürecek miydi beni evden kaçtım diye? Yoksa hâlâ evlendirecek miydi? Döver miydi beni her gün abimden gizlice dövdüğü gibi! Gözlerim doldu ve teker teker döküldü gözyaşlarım. Lütfen, lütfen beni bir an önce bulun...
Melissa'dan
Odamda üstümü değiştirdikten sonra Batuhan'ın yanına salona indim. O sırada Batuhan'ın telefonuna mesaj gelmişti. Batuhan telefonuna baktıktan sonra sonra sinirle bana verdi. Telefona baktığımda mesajda;
053* *** ****:
Kardeşini evden kaçırmak ne demekmiş göreceksin ufaklık. Yarım saat içinde ****** deposuna gel. -Onur Karahan
Mesajdan sonra hemen arabaya binip depoya gitmeye başladık. Depoya yaklaştığımızda etrafta kimse yoktu. Arabadan inip deponun kapısına kadar geldik. Kapıyı açtığımızda karşımızda Onur Karahan vardı.
"Gelmezsiniz diye düşünmüştüm. Yakalayın!" dedikten sonra arkadan birilerinin varlığını hissettim. Bir anda kollarımdan tutulup çekildim. Daha sonra beni boş bir odaya götürüp sandalyeye oturttular ve bağladılar.
Odanın içi kötü durumdaydı. Duvarlar küflenmişti ve tavanlarda örümcek ağları vardı. Etrafta hafif kötü kokular geliyordu ve bu benim burnuma işkenceydi resmen!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON MELEZ
FantasyAilesi öldüğünden beri yaşadıkları yeri terk etmişti ve Türkiye'ye gidip büyü ile yaptığı kulübesinden yıllardır çıkmıyordu. Uzun süredir insanlarla karşılaşmıyordu. Ailesini çok özlüyordu. Onlar öldüğünden beri kendini kulübeye kapatmıştı. Ama artı...