BÖLÜM-16

1.5K 92 65
                                    

Merhabalar ballarım. Yeni bölüme hoş geldiniz. Medyada Yücel ve Emirhan var. Başlamadan önce hepinize iyi okumalar dilerim... :)

Medya Şarkısı: Enbe ft. Ilyas Yalcintas - İncir


Melissa'dan


Batuhan ile birlikte arabaya binmiştik ve şu anda Canların göz altında tutuldukları karakola doğru yola çıkmıştık. Benim aklımdaki soru o gizli numara kimdi ve neden polislere haber verdi?


Normal bir insan görüp haber vermiştir diyeceğim ama yarış ıssız yerde yapılıyordu. Düşmanlarımızdan biri olabilirdi. Ama neden böyle bir şey yapsın ki?


Batuhan arabayı durdurduğunda karakola geldiğimizi anladım. Silahlarımızı belimize yerleştirip arabadan aynı anda indik. Beraber yan yana yürüyorduk. Karakoldan içeriye girdiğimizde bir polisi durdurdum.


"Merhabalar. Biz motor yarışında bulunan arkadaşlarımız için gelmiştik. Göz altına alınmışlar. Barış Aytaç ve Can Dumanlı." dediğimde polis önce ikimizi de süzdü. Daha sonra 'Beni takip edin' anlamında başını salladığında polisin peşinden gittik.


Polis bizi nezarethaneye getirdiğinde koridorda biraz ilerledik. Can ile Barış'ın bulunduğu yere geldiğimizde "Sadece on dakika." dediğinde başımızı salladık. Polis gittiğinde Can bizi yeni fark etmişti ve parmaklıkların olduğu yere gelip bize yaklaşmıştı.


"Böceeem. Sonunda geldiniz ya. Çıkarın bizi buradan lütfeen." dediğinde Barış'ta o sırada Can'ın yanına doğru geliyordu. "Onun için geldik zaten Can. Neyse sen anlat şu olayı da nasıl yakalandınız? Kim haber vermiş olabilir?" dediğimde olayı en baştan anlatmaya başladı.


Can'dan

"Kaç kişi yarışacak?" dedim Kağan'a. Kağan yarışı yapan kişinin sağ koluydu. "On kişi olacak bu yarışta. Yollar çok kavisli olduğundan sadece o kadar kişiyi aldık." dediğinde başımı salladım.


Yarışın başlamasına yakın anons sesi gelince motorlarımızın yanına gidip bindik ve başlamasını bekledik. Etrafa bakınıyorken sol taraftaki ağaçların arasında birini görmüştüm. Simsiyah giyinmişti ve yüzü tam gözükmüyordu.


O sırada bize bakıp telefon ile konuştuğunu gördüm. Kaşlarımı çatıp daha dikkatli bakmaya çalıştım. Ama sanki görmemi istemiyor gibi başını eğdi ve telefonu kapatıp arkasına bile bakmadan koşmaya başladı.


Motordan inip tam peşinden gidecek iken siren seslerini duymamla donakaldım. Polisi mi aramıştı? Herkes kaçmaya çalışıyordu ama polisler çoktan etrafımızı sarmıştı bile. Barış'ın yanına gittim ve ona "Fena yakalandık!" dediğimde "Hem de nasıl!" dediğini duymuştum.


İki polis yanımıza hızlı bir şekilde geldi ve üstümüzü aramaya başladı. Neyse ki silahları arabada bırakmıştık. Üstümüzü aramayı bıraktıklarında ellerimize kelepçe taktılar ve polis arabasına doğru ilerletmeye başladılar.


Oflayarak karşıma baktığımda yine siyahlar içindeki adamı gördüm. Bu sefer bize sırıtarak ve zafer kazanmış edasıyla bakıyordu. Ona daha dikkatli baktığımda Sefa'nın adamı olduğunu anladım. Benim en büyük düşmanımın adamı.

SON MELEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin