Başlamadan önce hepinize iyi okumalar dilerim...
Medya Şarkısı: Seksendört - Kendime Yalan Söyledim
Batuhan'ın " Peki ya sonra ne oldu? Direkt buraya mı geldin?" demesiyle 'Hayır' anlamında başlımı salladım.
O Günden 10 gün sonra
Her şey hazırdı. Ailemin intikamını alacaktım. Avcıların her zaman toplandığı yere ormandaki kulübeye gitmiştim. Büyü ile görünmez olup içeriye girdim. İçeride 15 avcı vardı. Görünmez olduğum için beni göremiyorlardı. Öncelikle ailemi öldüren kişilerin kafasını koparttım.
Birkaç kişinin öldüğünü görenler kaçmaya çalışıyorlardı. Büyü ile kapıları her yeri kilitledim ve çok uğraş sonucu eskiden kalma büyü kitabında bulduğum öldürme büyüsünü uyguladım. Gözlerimi kapatıp havaya yükseldiğimi hissederek o sözcükleri fısıldadım.
'Ast bilak moiparalan suh akvlar tantangusar' Bir anda tüm bağrışmalar durunca geri aşağıya indim ve etrafa bakmaya başladım. Ölmüşlerdi. Büyü işe yaramıştı. Hemen dışarıya çıktım ve ateş elementini kullanarak kulübeyi yakmaya başladım.
Kulübe cayır cayır yanıyorken direkt orayı terk ettim. Hem evimi, hem de ülkemi...
Şimdiki Zaman
Anlattıklarım bitince onlara baktım. Gözlerini kocaman açmışlar ve bana bakıyorlardı. Bir anda onlara bakınca Tuğba küçük bir çığlık atmıştı, Batuhan'da sessiz bir küfür. ' Ne oldu' anlamında kafamı salladığımda Tuğba: "G-gözlerin" dediğinde anladım ve gözlerimi hemen eski haline getirdim.
Batuhan'ın "Gözlerin neden birden değişti?" demesiyle "Sinirlendiğimden değişmiştir. Fark etmedim kusura bakmayın. Sizi korkutmak istemezdim." dedim mahcupça. Tuğba: "Yok korkmadık zaten. Dimi abi?" demesiyle gülüp "Boşuna yalan söyleme. Korktuğunuzu kokunuzdan anlayabiliyorum." dedim.
Birbirlerine baktılar ve önlerine dönüp sustular. "Evet. Ne olduğumu öğrendiniz. Şimdi gidecek misiniz?" dedim üzgün bir sesle. Birbirlerine tekrar bakıp bana döndüler ve ilk Tuğba konuşmaya başladı. "Sen bizim hayatımızı kurtardın şapşal. Ne olduğunun bir önemi yok. Hem kim istemez ki arkadaşının bir melez olmasını?" deyip yerinden kalktı ve bana sarıldı.
O sırada Batuhan'da konuşmaya başladı. "Tuğba haklı. Sen bizi o cehennemden kurtardın. Sana bunun için teşekkür ederim. Sen olmasan ne olurdu kim bilir?" deyince ona bakıp gülümseyince, o da bana bakıp gülümsedi.
Tuğba'nın :"Filmlerde olduğu gibi sende mi hiç uyumuyorsun?" dediğinde "Yılda sadece 2-3 defa uyuyorum. O da yarım kurt ve büyücü olduğundan." dedim. O da başını salladı. Batuhan: "Geçen sabah yaptığın kahvaltıyı büyü ile mi yaptın?" demesiyle 'Evet' anlamında başımı salladım ve konuştum.
"Bu kadar soru yeter. Acıktım ben yemek yiyelim hadi." deyip mutfağa ilerledim. Masanın oraya gelip büyü ile yemek hazırladım. Masaya oturduğumda arkamdan 'Vay be' , 'Bu muhteşem' kelimeleri duyuyordum. Masaya yerleştiğimizde yemeğimizi yemeğe başladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON MELEZ
FantasyAilesi öldüğünden beri yaşadıkları yeri terk etmişti ve Türkiye'ye gidip büyü ile yaptığı kulübesinden yıllardır çıkmıyordu. Uzun süredir insanlarla karşılaşmıyordu. Ailesini çok özlüyordu. Onlar öldüğünden beri kendini kulübeye kapatmıştı. Ama artı...