Bölüm 20

1.8K 299 55
                                    


İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... FİNALE DOĞRU ADIM ADIM İLERLİYORUZ... OTUZ YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...


Gözlerini zar zor açmayı başardı. O kadar susamıştı ki boğazı acıyordu. Tuhaf bir şekilde bitkindi ve tuhaf hissediyordu. Nerede olduğunu anlamaya çalışarak doğruldu. En son Shian ile olan mücadelesini hatırlıyordu. Yaralanıp bayılmıştı. Sonrası hakkında en ufak bir fikri bile yoktu.

Etrafına bakındı. Punk Hazard'da olduğuna emindi. Burası o ufacık adaydı ama biraz farklıydı. Tepede duran küçük ev yoktu. Ağaçlar normalden daha büyük görünüyordu ve yerdeki çimenler o kadar büyümüştü ki dizinin boyunu biraz geçiyorlardı.

Hiç görmediği çiçekler çıkmıştı ortaya ancak hayvanlar yoktu. Üzerlerinde cıvıldayan kuşlar ve tavşanlar kaybolmuştu. Etrafta kimseyi göremiyordu. Konstantinova, Erebus, Juvia, Torin, Reaver, Mikaela ya da Shian etrafta yoktu.

Hiç kimse yoktu...

Ayaklarının altındaki ıslaklık dikkatini çekti. Genç adam başını çevirdi. Sahil kısmına düşmüştü ve çıplak mıydı? Üzerinde hiçbir kıyafeti yoktu. Deniz hemen ayaklarını yıkıyordu.

Neler olmuştu böyle?

Öksürerek ve zorlukla adanın içindeki ufak göle doğru gitti ve kana kana su içmeye başladı. O kadar susamıştı ki sanki bedenindeki bütün sıvılar çekilmiş gibi hissediyordu. Ellerini ve yüzünü yıkayıp kendisine gelmeye çalıştı.

"Burada işler oldukça karışmış gibi görünüyor"

Doğrulup ayağa kalktı ve arkasını döndü. Gelen ses tanıdık olduğu için acele etmemişti. Jaagan, hemen arkasında elinde kıyafetlerle duruyordu. Onu burada görmek, özellikle de yalnız görmek şaşırtıcıydı. Ruth olmadan tuvalete bile gitmediğini sanıyordu. "Neler oldu? Herkes nerede?"

Gece İblis'i elindeki kıyafetleri ona doğru uzattı. Mithras hızlı bir şekilde üzerini giyinmeye başlarken bir süre onu inceledi. Gerçekten de hiçbir şeyden haberi yok gibi görünüyordu. "Biraz dağılmışsınız" dedi sakince. "Ruth kardeşlerini bulmaya gitti. Hepiniz çeşitli yerlere dağılmışsınız"

"Peki, neler oldu?"

"Bilmiyorum. Kraliçe Lilith, bizi buraya gönderdi ve sizlerle ilgilenmemizi söyledi. İnanamazsın ama Jorah ve Gideon bile burada. Şuan yedi ölümcül günahın tamamı dünyada"

Bunun savaşlardan bu yana olmadığını bilecek kadar cehennemde takılmıştı. Yedi günahın aynı anda dünyada bir noktada buluşmaları biraz büyük bir olaydı. Hatta tehlikeliydi. Yaydıkları enerji bir aradayken cennete sinyal göndermek kadar büyüktü.

Üstünü giyinip bir kere daha yüzünü yıkadı ve saçlarını tamamen ıslattı. Neyseki kapsamlı gelmişti. Ayakkabı ve çorapları da giydi. "Ruth nerede?" diye sordu.

"Şuan Erebus ile birlikte" dedi Jaagan sakince. "Sanırım en uzağa giden ve en yıpranmış olan oymuş"

Gerçekten neler olduğunu çok merak ediyordu. Nasıl bir şey saldırmıştı ki buraya hepsini bir yana fırlatmayı başarmıştı. Daha önce de bir araya gelmiş bir gruptu ve çok güçlülerdi. Mithras'ın yaralı olduğu gerçeği bir yana diğerlerini de yenmişti.

O an yarası aklına geldi. Başını eğip önü açık gömleğine baktı. İnce bir çizgi halinde iz dışında bir şey kalmamıştı. Oysa yara çok derindi. Ne zamandan beri uyuyordu? Ne kadar zaman geçmişti böyle?

YEDİ ÖLÜMCÜL GÜNAH 5- IŞIK TANRISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin