Bölüm 1

2.5K 296 77
                                    

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR... OTUZ YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...


Manzara olup olabileceğinin en kötüsüydü. Hiç kimse böyle bir şeyin mümkün olabileceğini düşünmemişti muhtemelen. Ne meleklerin ne şeytanların ne de diğer yaratıkların bir şey yapabilecek zamanı olmamıştı bile. Her şey bir an da olmuştu.

Bütün dünya artık buzdan bir krallık gibi görünüyordu. Bütün bunların hepsi dün gece birden bire olmuştu. Geriye kalan yeşil tek alan bütün dünya üzerinde sadece Punk Hazard kalmıştı.

Yalan günahı Torin dalgın ve karanlık bir ifadeyle etrafına bakındı. Adayı çevreleyen denizden ve çevresindeki adalara kadar her yer donmuş durumdaydı. Punk Hazard'ın hala yeşil ve güçlü kalabilmesinin tek nedeni onu dondurmaya çalışan gücü emmiş olmasıydı.

Kimse bunun nedenini bilmiyordu. Bunu neyin yaptığını da bilmiyorlardı. Her şey birden bire olmuştu. Büyük bir güç dalgası bütün dünyayı sarmış ve sonunda her şey donmuştu. İnsan ırkından geriye kimse kalmamıştı. Eğer bir şekilde hayatta kalan olduysa da bilmiyorlardı. Sadece insanlar değildi. Dünyada yaşayan pek çok ırkta buzdan birer heykele dönüşmüştü.

"Bunun o ejderhayla bir ilgisi olduğuna mı inanıyorsun?"

Başka kiminle ilgisi olabilirdi ki? Ortaya çıkmış ve birden bire ortadan kaybolmuştu. Kimse bir sıkıntıya sebep olmadan böyle ortadan kaybolmazdı. Kaos'u yendikleri andan beri bunu bekliyordu. Sessizlik bu dünyanın özelliklerinden biri değildi kesinlikle.

Dalgın bir şekilde başını iki yana salladı. "Başka ne böyle bir şeye sebep olabilir ki?" diye mırıldandı sessizce. "Tanıdığımız hiçbir yaratık bunu yapabilecek güçte ya da cesarette değil. Melekler bile ne yapacaklarını bilememiş durumdalar."

"Melekler demek ha" Torin bu durumdan hiç memnun olmamıştı. Melekler bile bir şey yapamıyorlarsa durum çok ciddi demekti. "Sanırım bir şekilde Lucifer ile hala iletişim halindesiniz"

Pek sayılmazdı. Ancak o da çıkar bir yol bulmaya çalışıyordu. Sonuçta neler olup bittiğini öğrenmeye çalışmak için Mithras'ın yanına gelmişti. Ancak cahillikte onunla aynı kaderi paylaşıyorlardı. Ne Konstantinova ne de Erebus olan bitenden haberdar değillerdi.

Çok uzun zamandır buralardaydı. Duygularını kaybedeli o kadar uzun zaman olmuştu ki bir zamanlar gerçekten varlar mıydı onu bile hatırlamıyordu. Buna rağmen şaşırmaktan ve hatta belki de dehşete düşmekten kendini alamamıştı. Böylesi güçlü bir şeyi hayatı boyunca hiç görmemişti.

Dalgın bir şekilde dudaklarını büzdü ve etrafına bakındı. Bu buzdan denizin üzerinde en azından yeşil bir nokta vardı. Punk Hazard'ın gücü etkileyiciydi gerçekten de. Torin'in söylediğine göre birkaç saat içinde buzları emip içine çekmişti.

Reaver, kocaman bir esnemeyle etrafına baktı. Şanslı olunan bir diğer konuda panter adamların ve diğer dönüşmüşlerdi. Reaver'ın sahip olduğu cehennem alevleri o buzları eritip yok etmiş ve halkını korumuştu. "Senin şu çılgın gardiyan buna ne tepki verdi?" diye sordu Torin'e bakarak.

Yalan günahının suratı asıldı ve tepede duran küçük eve doğru baktı. "Punk Hazard'ın gücü konusunda çok gururlu ama bu buz ona eski zamanları hatırlattığı için dışarı çıkmak istemedi"

"Öyle mi?" derken sıkılış gibiydi Reaver. "Kardeşinde soğuktan hoşlanmadığını ve fazlasının cildine iyi gelmediğini söyledi"

YEDİ ÖLÜMCÜL GÜNAH 5- IŞIK TANRISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin