ELVEDA

MECBURİ AYRILIK

CANTEKİN

  
   "Ne yapıyorsun Beste?"

   "Cüneytle uğraşıyorum Can sen ne yapıyorsun?"

   "Ne yapayım bende odam da oturuyorum."

   "Cüneyte ne oldu neden onun ile uğraşıyorsun?"

   "Şu an bunu söyleyemem Can. Lütfen beni anlayışla karşıla ve daha fazla soru sorma."

Bir süre sonra Beste tekrar yazdı.

   "Annen ile de biraz sert konuşmuş olabilirim. Kusura bakma."

   "Sorun değil. Ben de sinirlendim zaten."

   "Görüntülü konuşalım mı?"

   "Bunu sen mi diyorsun Beste?"

   "Evet Can beğenemedin mi?"

   "Bilemedim ki Beste :)"

   "Tamam Can hiç demedim say" dedi ve bir kaç saniye sonra çevrim dışı oldu. Belli ki benim ile görüntülü konuşmak istiyordu, bunu düşünerek Beste'yi görüntülü ardım. Çok geçmeden Beste telefonu açtı.

   "Konuşmayacağız sanmıştım" diyerek söze başladı.

   "Yanılmışsın Beste."

   "Beni yanıltmaya daha ne kadar devam edeceksin Can?"

   "Sana olan sevgim bitene kadar."

   "Bana olan sevgin bitecek mi?"

   "Serçenin hikayesini bilir misin?"

   "Biraz."

   "İşte tam da o hikayedeki gibi. Bir serçenin kalbi ile sevdim ben seni. Bir damla gözyaşına ölür gibi."

   "Romantiklik günündeyiz galiba Can."

  "Her zaman böyleyim Beste. Beni bilmiyor musun?"

BESTE

  Tam Can'a  cevap verecekken içeriye Cüneyt daldı ve telefonu Can'ın yüzüne kapattım.

   "Evet Beste seni dinliyorum."

   "Anlatacağımı anlattım zaten."

   "Detaya gir o zaman."

Yatağıma oturup anlatmamı bekledi.

   "Gezideyken lunaparkı açtırmış."

   "Oha."

  "Korku trenine bindik. Bir anda tren durdu. Değişik sesler gelmeye başladı."

   "Korku filmi izleyelim demiştim sana küçükken. Hatırlıyor musun?"

Evet anlamında başımı salladım.

   "Benle bir film izlemedin. O çocukla korku trenine binmişsin."

   "O zaman küçüktüm."

   "Devam et."

   "Cantekin ne olduğuna bakmak için yanımdan ayrıldı."

   "Tek başına mı bıraktı seni?"

   "Biraz sakin olsana. Sonra o geldiğinde bir an da ışıklar açıldı. Etrafta kalpli balonlar falan. Sonra da işte bu durumdayız."