İHANET

31 14 2
                                    


BESTE

  Duygu karmaşası yaşıyordum. Ne düşünmem veya ne demem gerektiği hakkında bir fikrim yoktu. Telefonum Cüneyt'in elindeydi. Mesajı tekrardan okuyor gibiydi. Sesli bir şekilde küfretti.

  "Öldüreceğim bu çocuğu ben" diye söylenmeye devam etti Cüneyt. "Nasıl imanır böyle bir saçmalığa?" Onun dışında pek kimse konuşmuyordu. Kızlar yanıma oturmuştu, Melih ile Cüneyt ise öylece dikiliyordu. Melih'te olanlara oldukça şaşırmıştı. Herkes şaşkındı zaten. Hiç birimiz böyle bir şey yapmasını beklemiyorduk.

  "Hiç güvenmemiş bana" dedim, oldukça kısık çıkan sesimle. Hiç bir tepki vermeden oturmaya devam ettim bir süre.

  "Konuşmanız gerek" dedi Bade.

  "Bana hiç güvenmemiş. Neyini konuşacağız?"

  "Tamam, sen haklısın ama bu şekilde bitiremezsiniz Beste. Konuşun bir. Dinleyin birbirinizi." Haklıydı söylediklerinde ama şu an konuşmak istemiyordum.

  "Belki daha sonra."

  Aramızdaki sessizlik sürerken odaya annem ile Kumsal girdi. "Kızım, nerede kaldırlar? Gelmeleri gerekiyordu şimdiye. Siz de geçin hadi içeri."

  "Gelmeyecekler anne" dediğimde şaşkınlıkla yüzüme baktı. "Ne demek gelmeyecekler?"

  "Bitti her şey."

  "Lafı dolandırmadan anlatsana abla. Ne oldu?"

  Cüneyt telefonumu onlara uzattı. Gelen mesaja baktıklarında saşkınları daha da artmıştı. "Gerçekten böyle bir şey yapmış olduğunu düşünmüş olamaz değil mi?" diye sordu Kumsal. "Düşünmüş demek ki. Hiç bir şey sormadan etmeden inanmış bir yalana."

  Boğazım düğümlendi. Gözlerimin dolduğunu hissediyordum ama ağlamak istemiyordum. Onun yaptığı bu saçmalık yüzünden ağlamamalıydım. Fakat canım çok yanıyordu, kalbim sıkışıyordu. Gözyaşlarım ise her an kendini teslim edecek gibiydi.

CANTEKİN

  Babası hastaneye kaldırıldığı zaman Beste ile birlikte gelmiştim buraya. İlk kez onu getirmiştim yanımda.

  Anılar zihnimi rahat bırakmazken öfkeyle elimi sıktım. Bir damla yaş çeneme doğru aktığında hızla elimin tersiyle sildim. Canı çok yanmıştı. Buna benim sebep olduğumu bilmek benim daha da çok canımı acıtıyordu.

  Fotoğraf bir kaç saat önce ulaşmıştı elime. Bilinmeyen bir numaradan gelmişti. Mesajda ise sadece "Sevgilinin gerçek yüzünü gör" yazıyordu. Bu mesajdan sonra her şey alt üst olmuştu.

  Düşüncelerimi bölen ısrarla, dördüncü kez çalan telefonum oldu. "Ne var Melih?" diyerek açtım aramayı.

  "Neredesin? Konum at geliyorum." Sesi fazla sinirli geliyordu.

  "Gelme kardeşim."

  "Can, konum at dedim."

  "Tamam, kapat." Konumu gönderip gelmesini bekledim. İtiraz etseydim bir bu kadar daha arardı çünkü.

  Yere oturarak sırtımı arabaya yasladım ve gökyüzüne baktım. Tam burada ağlamıştı, benim yanımda. İlk kez sarılmıştık. İlk kez kokusunu içime çekmiştim. Cebimdeki sigara paketinden bir sigara aldım ve dudaklarımım arasına yerleştirdim. Pek içmezdim, sevmiyordum da zaten. Sadece kendimi berbat hissettiğim anlarda kullanırdım.

ELVEDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin