BESTE"Tekrar aradığımızda telefonu açarsa konumunu bulabiliriz."
Bu cümlenin ardından Melih aynı numarayı aradı. Polisin dediğine göre Bade'nin yerini bulmamız için telefonun bir kaç saniye açık kalması yeterliymiş. Telefon açıldığında Melih konuştu. "Alo?"
Karşıdan gelen ses bir erkeğe aitti. Kaba bir şekilde "Kimsin?" diye sordu. Kısa süre sonra bir kız sesi duyduk, biraz uzaktan gelen bir ses. Bade'ye ait bir ses."Melih, yardım et." Bade'nin çaresizce çıkan sesini duyunca gözlerimdeki yaşlar firar etti. Şebnem de aynı durumdaydı. Melih'in de pek iyi olduğunu söylenmezdi. Fazla endişeli gibi duruyordu ya da bana öyle geliyordu.
"Bade bulacağız seni, korkma." Melih cümlesini daha yeni tamamlamıştı ki bir an da telefon kapandı. Gözlerimi tereddütle polise döndürdüm. "Bulabilecek miyiz onu?"
"Bulduk bile. Ekip ile beraber yola çıkıyoruz hemen."
ŞEBNEM
Ekibin arkasından biz de Melih'in arabasıyla yola çıkmıştık. Uzak bir yerdi. Yaklaşık elli dakika sonra anca varabilmiştik. Küçük kulübe gibi bir yerdi. Polisler etrafını çevirip teslim olmaları için bir şeyler söylemişti ama dışarıya kimse çıkmadı. Bize geride durmamız gerektiğini söyleyip içeri girdiklerinde Melih denilenleri umursamayıp zorla içeri girdi. Ben Bade'yi bulamazlarsa diye korkarken Melih'in sesini işittik. "Bade."
Hep beraber biz de içeri yanlarına gittiğimizde Bade yerde yatıyordu. Ondan başka kimse yoktu. Melih Bade'nin yüzünü ellerinin arasına almış fısıldayarak bir şeyler söylüyordu. Hıçkırıklar dudaklarımdan dökülürken hiç bir şey yapamadım. Cüneyt destek olmak ister gibi sarıldı. "Sakin ol."
"Ya ona bir şey olduysa?"
MELİH
"İlaç verilmiş ama şu an durumu gayet iyi. Korkulacak bir şey yok."
Bu cümle içimizi rahatlatmıştı. Bade'yi bulduktan sonra ambulansı beklemeyip direkt arabayla hastaneye getirmiştik. Şu an durumu iyiydi. Hatta Şebnem ile Beste yanına girmişti.
İyi olduğunu duymak bana da çok iyi gelmişti. Şimdi ise tek başıma hastane koridorunda oturuyordum. Cantekin ile Cüneyt hava alacağız diyerek dışarı çıkmışlardı.
"Melih." Şebnem'in sesiyle ona döndüm. Odadan çıkmışlardı. "İstersen sen de girebilirsin." Bunu tabiki çok istiyordum ama yanlış anlaşılmaya da yol açabilirdim.
"Hadi Melih." Oturduğum yerden kalkıp ayaklarımı kapıya yönlendirdim. Tıklatıp içeri girdiğimde Bade beni görünce yatakta doğrulmaya çalıştı.
"Rahatsız olma lütfen" derken yanındaki koltuğa oturdum. "Geçmiş olsun. İyi misin?"
"İyiyim sağol."
"Çok korktum. Korktuk yani, hepimiz."
"Ben Şebnem ile Beste'yi aramıştım ilk önce ama onlar açmadılar. O yüzden seni aradım."
"Numaramı nereden buldun?"
"Numaranı yazıp bana verdiğin kağıt cebimde kalmış."
"Doğru, yapmıştım öyle bir şey."
"İyi ki yapmışsın. Yoksa şu an başka bir durumda olabilirdim."
"Düşünme öyle. Şu an iyisin ya, önemli olan da bu."
Cevap verecek gibiyken telefonum çaldı. "Kusura bakma, açmam gerek."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELVEDA
Novela JuvenilBeste ve Cantekin birbirlerinin hayatını değiştirecekti. Peki ya nasıl olacaktı? Neler değişecekti? Gelin hep beraber şahit olalım...