ELVEDA

İSTEME

1 Hafta Sonra

BESTE

  Gece heyecandan uyuyamadığım için öğlene doğru kalkmıştım. Kahvaltımı edip üzerimi değiştirdikten sonra evden çıkarak kızlarla saat üçte buluşacak olduğumuz AVM'ye gittim. Girişte beni bekliyorlardı. Birbirimize sarıldıktan sonra içeri girdik ve mağazaları dolaşmaya başladık.

  "Heyecanlı mısın?" diye sordu Bade. Şu bir haftalık süreçte Melih ile daha yakın olmuşlar ve görüşmeye başlamışlardı. Aralarında ne olduğunu sorduğumuzda da sadece arkadaş olduklarını söylüyordu ama birbirlerine karşı bir şeyler hissettikleri kesindi.

  "Bir haftadır heyecandan uyuyamıyorum ya" diye yanıtladım sorusunu.

  "Ee söz hazırlığı bu. Olsun o kadar."

  Can'ın bize yemeğe geldiği gün hiç beklediğim şeyler olmuştu ve her şey çok ani gelişmişti. Annem gelecek planlarımızı sorduğunda Can "Yakın bir zamanda Beste'yi istemeye geliriz belki" demişti. Ben şaşkınlıktan hiç cevap vermeden sadece yüzlerine bakarken Can annesini aramış ve annemle konuşturmuştu. Arzu Hanım da bizi şaşırtarak "Gelip kızınızı isteyelim" demişti ve yarın için anlaşılmıştı. O yüzden de kızlarla kıyafet bakmaya gelmiştik.

  "Beste bir de şu elbiseye baksana" diyerek eline almış olduğu kırmızı elbiseyi uzattı Şebnem.

  Elbiseyi elinden alarak kabine girdim ve denedim. Çıkıp aynanın karşına geçerek nasıl olduğuna baktım. "Çok yakıştı" diyen Bade'ye gülümsedikten sonra elbiseyi inceledim. Kırmızı, dizime gelen bir elbiseydi. Vücudumu tam olarak sarıyordu. Aslında çok hoştu ama fazla açık bir elbiseydi. Kızlar almam gerektiğini söylesede ben başkada bakmak istediğim için diğer mağazalara girdik.

  Bir sonraki girdiğimiz mağazadan Şebnem kendi elbisesini aldı. Pudra renkte kısa bir elbise almıştı. Altına ise krem renkteki topuklu ayakkabılarını giyecekti. Benle Bade ise son girdiğimiz mağazadan alabilmiştik. Bade'nin ki koyu yeşildi ve Şebnem'in ki gibi kısaydı. Ben ise onların aksine dizimin altına kadar uzanan bur elbise seçmiştim. Bebek mavisi rengindeydi, belden yukarısında dantel detayları vardı. Fazlasıyla hoşuma gitmişti. Altına ise krem bir stiletto almıştım. Eve döndüğümde saat neredeyse sekiz olmuştu. Aldıklarımı anneme ve Kumsal'a gösterdiğimde onlar da çok beğenmişti. Dinlenmek için odama geçtiğimde Can aradı.

  "Canım nasılsın?"

  "İyiyim Can'ım, sen nasılsın?"

  "İyiyim. Aldın mı elbiseni?"

  "Aldım çok da hoşuma gitti."

  "Fotoğrafını atsana."

  "Yarın göreceksin zaten, sürpriz olsun. Sen mavi olan kravatını tak olur mu?"

"Olur tamam."

  Uzunca bir süre daha konuştuktan sonra telefonumu bırakıp üzerimi değiştirdim ve saat daha dokuz olsa bile güzel bir uyku çekmek için uykunun huzurlu kollarına bıraktım kendimi.

MELİH

  On dakikadır Bade'nin yurdunun önünde bekliyordum. Onu görmek için gelmiştim aslında ama aşağı çağırıp çağıramama konusunda kararsız kalmıştım. Daha önce bir kaç kere görüşmüştük ama onu da sıkmak istemiyordum. Kararsız bir şekilde yola bakmaya devam ederken bir anda kapının camı tıktıklanınca irkilerek başımı sağa doğru çevirdiğimde karşımda Bade'yi görünce şaşırdım. O ise gülümseyerek arabaya bindi.