KIZ GÜNÜ BAŞLIYOR

67 41 13
                                    

ŞEBNEM

  Bade'nin aniden ayağa kalkıp "o geldi" demesiyle ne yapacağımı bilemedim. Ne demek istediğini de anlamamıştım. Eliyle az önce içeriye girmiş olan adamı gösteriyordu.

   "Bade, o kim?"

   "Kaçırdı beni. O kaçırdı Şebnem."

  Bade hızla yürüyüp adamın yanına gitti ve onu ittirdi. Sesini yükselterek konuşmaya başladı. "Sensin o. Senden nefret ediyorum." Artık bağırmaya bile başlamıştı. Herkes ona bakıyordu. Yanına gidip kolundan çekiştirdim.

   "Bade, sakin ol. Bırak adamı. O değil."

  Gerçekten de Bade'yi kaçıran kişiye benziyordu ama o değildi. O adam tutuklanmıştı zaten, haberlere bile çıktı.

  Bade biraz sakinleşmeye başladığında, ben karşımızdaki adama döndüm.

   "Kusura bakmayın."

  Adam sert bir ses tonu ile "sorun değil" deyip masalardan birine geçti. Ben de Bade'nin koluna girip onu oturduğumuz masaya götürüp sandaylesine oturttum.

   "Bade, iyi misin?"

   "Gidelim mi artık?"

   "Tamam canım."

  Hesabı ödeyip cafeden çıktık. Arabaya binip, Bade'nin yurduna doğru gittik.

   "Bugün biz de kalsana. Babam da geç gelecekmiş zaten."

   "Tamam." Kısa ve net cevaplar veriyordu. Gözleri dolmuştu. Dokunsak ağlayacak gibiydi. Bu travmayı hiç bir zaman unutamıyordu. Nasıl unutabilir ki zaten? Kaçırılmıştı ve iki hafta boyunca onların elindeydi. Bir de ortaya not ve mesajlar çıkınca daha çok korkmaya başlamıştı. Sadece o değil, ben de onun için çok korkuyordum.

  Yurdun önünde durduk. Bade "İzin alayım, sonra bir kaç eşya alıp gelirim" dedikten sonra arabadan indi. Ben de beklemeye başladım. Camdan dışarıyı izlerken telefonuma gelen bildirim sesiyle dikkatim dağıldı. Telefonumu küçük sırt çantamdan çıkartıp gelen mesaja baktım. Cüneytten gelmişti.

   "Bayağıdır konuşamadık. İyi misin?"

  Cevap yazdım. "Öğlen konuşmuştuk."

  Onun da cevap gecikmedi. "Olsun. Ne farkeder?"

   "Babam görmüş seni."

   "Beni mi görmüş?"

   "Evet."

   "Heyecanlandım. Ne dedi?"

  Biraz dalga geçsem ne olurdu ki? "Böyle tipleri hiç sevmem dedi."

  Bir süre cevap gelmedi. "Cüneyt?"

   "Bir dakika Şebnem izin ver. Kalp krizi geçirip geleceğim."

   "Allah korusun de."

   "Korktun mu?"

   "Hayır, ne alaka?"

  'Yazıyor' yazısını görünce gülümsedim. O yazmadan telefonumu geri çantama koydum. Arabanın kapısı açılasıya kadar, Bade'yi fark etmemiştim. Daha iyi gibi duruyordu.

ELVEDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin