Sabah olmuştu. Güneşin ışığı yüzüme vurarken uyandım. Bugün Jhon'a gidecektim. Fikrini tamamen öğrenmem gerekiyordu. Hemen elimi yüzümü yıkadım. Aşağıya inip kahvaltımı yaptım çok heyecenlı idim. Jhon bugün gelip gelmeyeceğini söyleyecekti ki tabiiki gelecekti. Gelmeyeceğim dese bile ben kabul egmeyecektim. Hemen hine idama çıkıp üzerimi değiştirdim ve çantamı alıp çıktım. Kapıyı çaldım. Hizmetli kapıyı açtı;
"Buyurun hanım efendi"
"Jhon evde mi acaba?"
"Evet buyurun lütfen"diyerek huzmetlinin eşliğinde içeri girdim. Jhon salonda yayılmış bir şekilde uzanmış TV izliyordu. Hizmetli ona seslenip benim geldiğimi söyledi. Hizmetliyi çağırıp acaba tercüman bsyan da evdemi diye fısıldadım. "Evet hala uyuyor olmalı ben gidip uyandırayı"dedi. Çok geçmeden tercüman bayan da geldi ve Jhon'a gelip gelmeyeceğini sordum.
"Jhon Sweft benim ile Türkiye ye gelecek misin?"
"Evet. Sama söz verdim. Geleceğim. "
"Peki ne kadar kalmayı düşünüyorsunuz?"
"Ne zaman sıkılırsam o zaman gero dönerim."
"O zaman yarın gidiyoruz"
"Sen nasıl istersen"dedi ve kabul etti. Belki biraz çabuk sıkılacaktı ama olsun, geliyor ya. Çok mutlu idim. Hemen Caryi aradım.
"Efendim."
"Geliyoooor"diye bağırdım.
"Ya dur kim nereye geliyor?"
"Jhon Türkiye ye geliyor"
"Sen-sen de mi gidiyorsun?"diye sorunca yüzüm düştü.
"Evet ben de gidiyorum"dedim.
"Ne oldu sesin kesildi."
"Hayır ben sadece senden ayrılmak istemediğim için..."
"Gelebilirim"
"Ha nereye?"
"Türkiye ye"
"Gerçekten mi? Gelebilir misin?"
"Evet. Uzun bir süre orda yaşadığımı söylemiştim. Ve orda ki evim de hala duruyor."
"Pekala. Biz yarın gidiyoruz. Sen de bizden sonra gel olurmu. Türkiye ye geldiğin de beni ara ben sana adresi mesaj olarak atarım."
"Pekala olur kabul ediyorum. "
"Öyleyse görüşürüz. "
"Görüşürüz."dedi ve telefonu kapattı. O da gelecekti. Türkiye ye benim
yanıma. Bu inanılmazdı.
Hemen otele gidip valizlerimi hazırladım. Sonunda bu lanet ülkeden kurtuluyordum. En çokta ailemin yanına gideceğim için seviniyordum. Annemi çok özlemiştim. Sonun da ona kavuşacaktım. Daha yeni bir hafta olmuştu ve ben sanki aradan asırlar geçmiş gibi hissediyordum. Çok şükür gidiyordum. Buradan kurtuluyordum. Daha akşam olmamıştı ama uykum vardı. Dayanamadım uyudum. Rüyamda ise Masal'ı gördüm. Bana acele etmemi söyledi. Elimden geleni yapıyorum. Biraz daha sabret Masal. Çok az kaldı. Sabah olduğu zaman gidiyoruz yani geliyoruz. Yanına senin yanına geliyoruz. En önemlisi de Jhon geliyor. Onu getireceğime söz verdim ve sözümü tutuyorum. Bunu senin için yapıyorum. Sadece senin için.