20.Bölüm

14 1 0
                                    

Ertesi gün uykudan daha yeni uyanmıştım. Salona gittiğimde Jhon orada idi. Elinde ise bir fotoğraf vardı. Tahminimce o Masal'ın fotoğrafı idi. Ve ağlıyordu. Ona ağlamamasını söylemiştim. Ama hala ağlamaya devam ediyordu. Yanına gittim. Onu teselli etmem gerekiyordu.

"Bak Jhon Masal sadece senin için öldü senin yüzünden değil tamammı. "

"Boşversene. Ikiside aynı şey değilmi. "

"Hayır değil. O belki de senin iyiliğin için öldü. Buna bir nevi feda etmek de diyebiliriz aslında. "diyerek onu biraz da olsa yumuşattım. Bu Jhon Masal'ın videolara da izlediği Jhona hiç benzemiyordu. Videolarda çok mutlu ve huzurlu idi ama burda...aslında o kadar da rahat olmadığını anladım. Gerçekten de insanların hayatları dışardan göründüğü gibi güzel değilmiş. Bunu anlamış oldum seyesinde. Bana baktı. Jhon;

"Bana onu anlat. Onun hayatını anlat. Ne yapardı boş zamanında. Nasıl bir kişiliği vardı. Hepsini bilmek istiyorum. "

"Peki. Masal çok tatlı şeker bir kızdı. Her zaman herkes ile bir dialog içinde idi. Herkes onu çok severdi. Sınıf arkadaşlarımız hariç. Hep güler yüzlü biriydi. Çocukları çok sever hep bir kız çocuğunun hayalini kurardı. Hiçbirşeyini içinde tutup kendine yük etmek istemezdi. Bu yüzden de benimle hep paylaşım içinde idi. Hayalleri biraz fazla imkansız olsa da hep inanırdı. Kısacası o herşeyin üstesinden gelmeyi bilen bir kızdı. "

"Onu çok güzel anltıyorsun."

"Çünkü o bunu hak ediyor"

"Dün bu resmi gizlice odandan aldım özür dilerim."

"Önemli değil. Istersen sende kalabilir. Bende birçok fotoğrafı var zaten. Bir tane eksilse bir problem olacağını sanmıyorum."

"Teşekkür ederim."

"Rica ederim"dedim. Sonra ise bana gülümseyip ona kullanması için verdiğimiz odasına gitti. Birkaç dakika sonra annem kahvaltı yapmamız için bize seslendi.

Herkes gelip masaya oturduğu zaman tercüman bayan daha fazla burada kalamayacağını ve gitmesi getektiğini söyledi. Jhona ise gelip gelmeyeceğini sorduğunda daha tercüman lafını bitirmeden gelmek istemediğini söyledi. Aklıma Jhon ile ilgili kötü şeyler geliyordu ama olsun. Şuan da zor bir yoldan geçiyor ve ona birinin yardımcı olması gerekiyordu. Bunu ben yapabilirdim. Yani sanırım. Herşey Masal için.

"Jhoooon Jhooon"diye bağırışlar geldi sonra. Pencereden baktım. Kapıda bir sürü insan vardı. Hepsi de Jhon için gelmişti. Jhon'nun benim evimde olduğunu nerden biliyorlardı ki. Birisi görmüş olmalıydı. Ama kim di. Dışarı da bir yığın insan vardı ve ben onlar ile nasıl baş edeceğimi bilmiyordum. Jhon pencereye yanıma geldi;

"Bu insanlar kim?"

"Kim olacak hayranların. "

"Hepsimi?"

"Yo % 20 'si. Tabiiki hepsi."

"Bu kadar çok olduklarını bilmiyordum"

"Bunlar bizim mahallenin hayranları. Sen bir de dünyada ki bütün hayranları düşün.". Gerçekten de şok olmuştu.

"Neyse gel hadi içeri. Bağırıp bağırıp giderler zaten."

"Öylemi dersin?

"Evet Jhon hadi gel."

"Peki geliyorum."dedi ve dışarıdakilere görünmeden içeri girdi. Şok olduğu kadar korkmuştu da. Pencereyi kapatır kapatmaz yanıma geldi.

"Masal'ın yanına gitmek istiyorum."dedi.

"Hayır. Dışarıda ki insanları görmüyor musun? Onlar burada iken kimse bir yere çıkmayacak."

"Peki yarı-"

"Ne zama giderlerse o zaman biz de gideriz."

"Sen öyle diyorsan."dedi. Bana çok sadık davranıyordu. Bu beni şaşırtmıştı. Fillandi da iken soğuk birisi idi ama burda çok sıcak ve içten davranıyordu. Buranın havası yaramış anlaşılan. ( Tabiki havadan değil saçmalamasyon yaptım biraz.) Onu şimdi sevmeye başlamıştım. Kendine geliyordu kişiliği. Keşke Masal şimdi burda olsa idi. Ama Masal burda olsaydı Jhonu buraya getirmek için bir sebebim olmayacaktı. Kendisi değil belki ama ruhu görmüştür. Hatta biz farkında olmadan sarılmış bile olabilir. Ne de olsa ruhları göremiyoruz. Sarılsa da öpse de bilmiyoruz. Eminim o şuan çok mutlu. Umarım onu mutlu etmişimdir. O kadar çabadan sonra bence etmişimdir. Tek istediğim bu.

Herşeyimi verdim.

ÖLÜME AŞIK OLMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin