Ve başladık. Kameralar dönmeye, flaşlar patlamaya hazırdı. Birtek ben hazır değildim galiba. Tercüman bayan bana Jhon'a sarıl diye işaret verince ister istemez dedigini yaptım. Jhon bana dolanmış ben de Jhon'a dolanmış bir şekilde bir resmimizi çektiler. Sonra hafif dudak dudağa geleceğimiz şöylendi. Jhon zaten dünden hazırdı ama ben. Ben yapamazdım. Ama başka çarem yoktu. Dediklerini yaptım. Dudaklarımız birbirine değmiyordu ama birimiz bir milim gelse bu da olacaktı. Neyse ki birkaç saat sonra işimiz bitmişti. Ve ben üzerimi değiştirip. Otele gitmek üzere iken tercüman bayan beni çağırdı.
"Bu ne acele? Seni yemiyeceğiz ya herhalde? Gel bir konuşalım."dedi.
"Peki konuşalım"dedim ben de. Onlara soracak sorularım da vardı zaten.
"Çok korktunmu?"diye sordu.
"Hayır. Ama bu resimler ne olacak?"
"Bu resimler ve fotoğraflar bir dergi kapağında yayınlanacak."dedi.( Ben şimdi o nefret ettiğim Jhon ile bir dergi kapağında mı yer alacağım yani.)dedim içinde bir sesle. Evet öyle olacaktı. Ne yazık ki. Ben bunu hiç istemesem de Masal için yapmak zorunda idim. Çok merak ediyorum acaba Masal da benim için böyle birşey yapar mıydı? Kesinlikle yapardı. Benim için ise yapardı. Ben de yapacaktım. Onun için.
"Peki ne zaman çıkar? Yani dergi."
"Muhtemelen bu birkaç gün içinde. Hatta yarın bile olabilir."
"Bu kadar erkenmi?"dedikten sonra;
"Üzgünüm."dedi. Tercüman bayan Jhon'nun bana yaptıklarına tahammül edemiyordu sanki. Ama bir yandan da Jhon'nun tarafındaymış gibi davranıyordu. Tercüman bayanı anlamakta zorluk çekiyordum. Derken saate baktığımda akşam üzere olduğunu fark edip oradan çıktım.
Otele döndüğüm de ilk iş annemi arayıp olanları anlatmalı idim. Telefonu aldım ve annemi aradım;
"Efendim" dedi annem.
"Alo. Annecim nasılsın? "
"İyiyim kızım. Peki ya sen, sen nasılsın? "
"Ben pek iyi değilim anne"
"Ne oldu bir problem mi var?"
"Evet. Birşey var ama problem mi değil mi bende bilmiyorum."
"Peki ne oldu. Anlat seni dinliyorum."
"Ben Jhon ile bir fotoğraf çekindim."
"Bu muydu yani?"
"Sorun fotoğraf çekmek değil, fotoğrafın ünlü bir dergi kapağında yayınlanması."
"Ne. Peki...peki bunu neden yaptın"
"Masal için anne. Jhon benden istediklerini yapmamı istedi ve karşılığında ise Türkiye ye gelmeyi kabul edeceğini söyledi. Ben de mecburen kabul ettim. Özür dilerim bunu yapmak zorunda idim gerçekten üzgünüm."
"Tamam o zaman. Eğer Türkiye ye gelecek ise bunu yapman iyi olmuş. "dedi annem. Sonra da "kendine iyi bak"deyip konuşmayı bitirdi.