Uyandığımda beyefendi yanımda idi. Bana bakıp;
"Hanım efendi iyi misiniz?"
"Evet. Ama neden buradayım."diye sordum.
"Dikkatsizliğiniz yüzünden hayatınızdan olacağınız gibi beni de hayatımdan edecektiniz."
"Özür dilerim. Affedersiniz. Biraz dalgındım."
"Önünüze bakamayacak kadar mı?"
"Evet. Önüme bakamayacak kadar."
"Pekala, özrünüz kabul edilmiştir."
"Teşekkür ederim."
Bey efendi çok iyi ve yakışıklı birisi idi. Benden telefon numaramı istemişti. Ben de hiç düşünmeden vermiştim. Bu arada bey efendi de Türkiyede yaşamış bundan dolayı türkçeyi iyi konuşuyordu. Nihayet bu yabancı ülke de oyalanacak birini bulmuştum.
"Affedersiniz, isminizi öğrenebilir miyim?"diye sordum beyefendi ye.
"İsmim Cary. Peki ya sizin. Yani isminiz"
"Ben de Sıla. Tanıştığımıza memnun oldum"
"Ben de,küçük hanım."deyip elimi sıktı.
"Herhangi bir rahatsızlığınız olduğu zaman beni bu numaradan arabilirsiz."deyip paltosunun cebinden kartını çıkartıp bana uzattı. Kartta, beyefendi'nin mühendis olduğu ve telefon numarası yazıyordu. O bir mühedisti. Mesleği iyi idi. Sonra bir hemşire gelip;
"Hanım efendi eğer kendinizi iyi hissediyorsanız çıkabilirsiniz."dedi. Cary ise bana bakarak;
"Senin buradan çıkmaya pek niyetin yok galiba."
"Hayır. Hatta hemen çıkmak istiyorum."deyince Cary beni otele kadar bırakmayı teklif etti. Ben de seve seve kabul ettim. Beni otel'in önüne getirdiğinde "demek bu otelde kalıyorsun"diye fısıldadı. "Evet"dedim ben de ona karşılık. "Oda numaran ne?"diye sordu. "Oda numaram?? Haaa oda numaram, 315" diye cevap verdim."Peki canım sıkılırsa ziyaretine gelirim."dedi. Çok mutlu olmuştum. Burada yaşadığım ilk mutlu anımdı.