Bölüm 20

13 2 0
                                    


 Bu bir haftada Hazar her yerde karşıma çıkmış, Emre'yi bir şekilde yanımızdan uzaklaştırmayı başarmıştı. Emreyle normaldekinden fazla takılmış Hazar'ın bizi görüp bakışlarını bize dikmesine maruz kalmıştık.

Onun bu sinirli hallerini görmek Emre ve beni güldürürken Hayal bize sinirleniyordu.

Ona karşı oldukça yumuşamıştım. Söylediklerini kafamda tartımın, yaşadıklarımızı göz önünde bulundurmuştum. Sadece benimle konuşmak istemesini bekliyor gibiydim.

Gözüm yine Hazar'ın olduğu yere kayınca kaşlarım çatıldı.

"Bu kız kim?" Sinirli sorduğum soruyla Emre ve Hayal arkasını dönüp bakmıştı.

"Hayda!" Kaşlarım öfkeyle çatılırken gözlerimi oradan ayırmıyordum.

Kız gülerek ona yanaşmaya çalışırken Hazar gösterdiği kağıtlara dikkatle bakıyordu. Sonra anlamadığım bir şekilde Hazar ayağa kalkıp ilerlemeye başladı.

"Nereye gidiyor bu?"

"Defne, arkadaşları tepkilerine bakıyor sanırım." Hayal'in söylediğiyle önüme döndüm.

Yapmacık bir şekilde gülerek onu takmıyormuş gibi gözükmeye çalıştım.

"Nereye gitti bunlar Hayal?"

"Ne biliyim kızım ben?"

"Enişte de hızlı çıktı." Yapmacık bir şekilde gülmeye devam ederek Emre'nin omzuna yumruk attım.

"Ah!"

"Sus, sinirimi bozma Emre."





 Odama vardığımda sinirle yatağıma oturdum. Nereye gitmişlerdi? Daha önemlisi neden gitmişlerdi?

Sinirlerim gerilirken çalışma masama doğru ilerledim. Masanın altında bir şey gördüğümde eğilip aldım.

Hüso'yu görmemle kahkaha atmam bir oldu.

Onu bir süre aramıştım ama hiçbir yerde bulamamıştım. Şimdi onu bulduğum için çok sevinmiştim. Ama bir şey eksikti.

Daha fazla ondan uzak kalmaya devam edemezdim ki ben. Dolabın karşısına hızlı adımlarla geçtim.




 Yaklaşık bir buçuk aydır cuma günleri gelmediğim bu kafeye gülümsememi sağlamıştı.

Onu o kızla görünce onun da öyle hissedebilme ihtimali aklıma gelip kendime sinirlenmiştim.

Onun sahnesi bitmişti.Nerede olabilirdi? Kafenin arkasına ilerlerken duyduğum seslerle durdum.

Hazar da bizi buradan dinlemiş olmalıydı.

"Ömer kim bu piç? Kafayı yiyeceğim nereden çıktı?" Sinirli Hazar'ın sesini duyarken kaşlarımı çattım.

"Hazar kızı kaçıran sensin. Bir de hesap mı soruyorsun?" Ömer'in sesiyle benden bahsettiklerini düşünmüştüm.

"Şunu hatırlatıp durma. Yaptığım şey için pişman olduğumu biliyorsunuz. Yüzüme vurarak eline bir şey geçmiyor." Hafif bağıran sesiyle gerildim. Oldukça sinirlenmişti.

Gülme sesi duydum.

"Lan sen kıskanıyor musun Defne'yi?" İsmimi duymamla karnım kasıldı. Ömer'in gülme sesi dinmiyordu.

YAKAMOZ GÜZELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin